Examples of using Vadettiği in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onlara:'' İşte Rahman olan Allahın vadettiği budur, peygamberler doğru söylemişlerdi'' denir.
Onlara:'' İşte Rahman olan Allahın vadettiği budur, peygamberler doğru söylemişlerdi'' denir.
İşte Allah ve Resulünün bize vadettiği!
Onlara:'' İşte Rahman olan Allahın vadettiği budur, peygamberler doğru söylemişlerdi'' denir.
Rahmanın kullarına gıyaben vadettiği Adn cennetleri( ne gireceklerdir). Şüphesiz Onun vadi yerine gelecektir.
O cennet, çok merhametli olan Allahın, kullarına gıyaben vadettiği Adn cennetleridir.
İşte Allah ve Resulünün bize vadettiği! Allah ve Resulü doğru söylemiştir, dediler.
kullarına gıyaben vadettiği Adn cennetleridir.
İşte Allah ve Resulünün bize vadettiği! Allah ve Resulü doğru söylemiştir, dediler.
kullarına gıyaben vadettiği Adn cennetleridir.
İşte Allah ve Resulünün bize vadettiği! Allah ve Resulü doğru söylemiştir, dediler.
kullarına gıyaben vadettiği Adn cennetleridir.
İşte Allah ve Resulünün bize vadettiği! Allah ve Resulü doğru söylemiştir, dediler.
O cennet, çok merhametli olan Allahın, kullarına gıyaben vadettiği Adn cennetleridir. Şüphesiz Onun vadi yerini bulacaktır.
İşte Allah ve Resulünün bize vadettiği!
Şanlı liderimizin, İspanya halkına vadettiği mutlak adalete güvenerek büyük bir alçakgönüllülükle Ekselanslarından merhamet dileniyorum.
Çok merhametli olan Allahın, kullarına gıyaben vadettiği Adn cennetleridir.
Onlara:'' İşte Rahman olan Allahın vadettiği budur, peygamberler doğru söylemişlerdi'' denir.
Ancak Lepidusun birlikleri savaşmaktan bitkin düştükleri ve Octavianusun vadettiği paranın cazip gelmesi nedeniyle Lepidusu yüzüstü bırakıp, Octavianusun tarafına geçtiler.
Çok merhametli olan Allahın, kullarına gıyaben vadettiği Adn cennetleridir.