Examples of using Vanayı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Fukushimadaki vanayı açarak bir patlamayı engelleyebilir miydi?
Eğer tahliye cihazı çalışırsa, vanayı tam vaktinde açmak zorundasın.
Şimdi, acele et ve o vanayı çevir!
Eğer tahliye cihazı çalışırsa… vanayı tam vaktinde açmak zorundasın.
Norris! Ana vanayı kapat!
Norris! Ana vanayı kapat!
Kurnaz yaşlı Nightsiderin, vanayı yük ambarına koymak için ne kadar istediğini tahmin edemezsin.
Ben güvenlik kapısını devre dışı bıraktıktan sonra… şu vanayı havuzun içinden elle açmamız gerekecek.
Sanırım tüm lavaboları çalıştıran vanayı buldum.
O vanayı kapatamazsanız, bütün metro sistemi sular altında kalacak.
İki makine. Bir tanesi vanayı açtı ve sanırım öteki de kapattı.
Yardım çağıracak zaman yoktu ben de tünelin içinde sürünüp vanayı kapattım.
Lola, içeri girmeliyim. Ve ana vanayı kapatmalıyım-- herneyse artık.
bodrumu su basmış, vanayı kapamaya çalışmışlar ama papaz sıkışmış, bir sepetin üstünde duruyor.
Önce karbondioksiti boşaltacağız, sonra bu sıkışmış vanayı acacağız.
yani kıllanırsam, vanayı çevireceğim ve suyun içinde kimyasal bir patlama yaratacağım.
çünkü gaz kullandığınızda tek yapmanız gereken vanayı açmak… Al pastor etini kömür ateşinde pişirmek daha zordur.
Vanayı kapatıyorum.
Vanayı açıyor.
Vanayı zorluyordu.