Examples of using Vardığın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Üzerlerinde bir karara vardığın konularda bana soru sormak sana
Melissalara vardığın zaman birkaç gün bekle, Tamam mı?
Melissalara vardığın zaman birkaç gün bekle.
Gerekli seviyeye vardığın zaman, seni oradan dışarı çekeceğim, tamam mı?
Senin için asıl kıymetli olanın farkına vardığın zaman ve hâlâ'' en güçlü'' ünvanını istersen seninle bir daha savaşırım.
Oraya vardığın zaman… senden adını alıp… bir sayı ve balyoz verecekler… ve'' Çalış!
Senin için asıl kıymetli olanın farkına vardığın zaman… ve hâlâ'' en güçlü'' ünvanını istersen… seninle bir daha savaşırım.
kaşık gibi davransan da kanın tadına vardığın zamanları unutmuş değilim.
yukarı çıkarsın en üste vardığın anda… Hala cehennemde olduğunu anlarsın.
Ruh eşinle karşılaştığın gün sonsuza kadar yaşamak istediğin için yeterince zamanının olmadığının farkına vardığın gün.
Yani bilmediğin daha çok şey var Matty. Eminim sana söylemek için can atıyorlardır.
Katilin yüzünde bir kayak maskesi varmış ve kurban Luise ölmeden önce katilin,
O mahkeme var daha önce Alice bu arada, kim olduğunu tahmin insanlar kapının yanında bir kerede hapşırma başladı.
Rwanda Çocukları Müzesinde on yaşında bir çocuğun fotoğrafı vardır ve Müze de bir milyon insanın öldüğü Rwanda soykırımında yaşamını yitirenlerin anısına yapılmıştır.
Biliyor musun, bir defalık Dostumun kucak dansı var ondan Ve ona bir bıçak çekti.
Renal tübüler asidozu varsa, tek ihtiyacı olan asit için sodyum bikarbonat… ve kalsifikasyonları çıkarmak için ameliyat.
Eğer… Bir zamanlar, küçük mavi bir farecik varmış, dersem… küçük mavi bir farecik görmez misin?
altına çivilenmiş… tahta çubuklar vardı… etrafı çelikten bantlarla sarılıydı…
Yardım arayışına girmeleri için daima bir şans vardır, Birini umutsuzluğa zorladığınızda, ki bu bir sorun olabilir.
Dağlarda, küçük bir kulübe varmış, Traherra yolu yakınlarında… Manuel Hernandez adında bir çobanı bulacağız.