VATANDAŞLARINI in English translation

citizens
vatandaş
yurttaş
halk
yurtdaş
countrymen
vatandaşı
taşralı
hemşehrin
bir köylü

Examples of using Vatandaşlarını in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Gerçekten de bütün Pawnee vatandaşlarını hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir kimyasalı almalarına mı zorlayacağız?
Are we really gonna force every Pawnee resident to ingest a chemical we know nothing about?
Bu uyarı AB vatandaşlarını şaşırtmış olabilir çünkü Avrupalıların bakış açısına
For citizens in the EU, this"wake-up call" may have seemed surprising:
Bu tür Makedon tarihsel yorumlara rağmen Bulgar ulusal kimliğine sahipti ve vatandaşlarını Bulgar olarak görüyordu.
Despite such negationist Macedonian historical interpretations, Delchev had Bulgarian national identity and viewed his compatriots as Bulgarians.
Stepfordun en yeni vatandaşlarını onurlandırıyoruz.
because tonight we honour our very newest citizens of Stepford.
On beşinci bölgenin tarihinde çok az memur, teğmen Nicholas Chen kadar bu büyük şehrin vatandaşlarını korumuş ve onlara hizmet etmiştir.
In the history of the 15th precinct… few officers have done more to serve and protect… the public of this great city… than Lieutenant Nicholas Chen.
Bir kere ordunun kontrolüne sahip olduğum zaman, Miridiasa bir saldırı düzenleyeceğim ve vatandaşlarını köle olarak satacağım.
Once I have command of the army, I can launch an attack on Miridias and sell their citizens into slavery.
ABD hükümeti de dahil olmak üzere çok sayıda yabancı hükümet, hâlâ vatandaşlarını BHnin kara mayınları yüzünden gidilmesi tehlikeli bir yer olduğu konusunda uyarıyor.
Several foreign governments, including the US government, still officially warn their citizens that BiH is a dangerous place to travel because of land mines.
İngilizlerle bir anlaşmamız olduğunu sanıyordum. İzin almadan vatandaşlarını bünyemizde çalıştıramıyorduk.
I thought we had an agreement with the British that we don't recruit their citizens without permission.
Bu nedenle, terör eylemlerine karışanlar yerine Paris vatandaşlarını sorumlu tutmak haksızlık olur.
It would, thus, be unfair instead of those involved in terroristic acts. to hold the citizens of Paris responsible.
Bu nedenle, terör eylemlerine karışanlar yerine Paris vatandaşlarını sorumlu tutmak haksızlık olur.
Instead of those involved in terroristic acts. to hold the citizens of Paris responsible It would, thus, be unfair.
Bu nedenle, terör eylemlerine karışanlar yerine Paris vatandaşlarını sorumlu tutmak haksızlık olur.
Instead of those involved in terroristic acts. It would, thus, be unfair to hold the citizens of Paris responsible.
Batı Virginia eyaleti Dupont Şirketinin vatandaşlarını tam anlamıyla.
literally poisoning its citizens, then we, the citizens, will stop them ourselves.
Ortadoğuda şiddet olaylarının alevlenmesinden yaklaşık bir hafta sonra, hükümetlerin vatandaşlarını güvence altına alma çabalarını artırmaları sonucunda 17 Temmuz Pazartesi günü Lübnandan yabancıları tahliye çalışmaları hızlandı.
Nearly a week after the escalation of violence in the Middle East, the evacuation of foreigners from Lebanon picked up speed Monday(17 July), as governments stepped up their efforts to move their citizens to safety.
Sırbistanın batısındaki Prijepolje kasabasından 53 yaşındaki Muharem, ABnin kararının'' Sırp vatandaşlarını düzenli bir dünyaya yaklaştıkları hissi vermesi gereken bir ışık hüzmesi'' olduğunu söyledi.
From the western Serbian town of Prijepolje, said the EU's decision"is a ray of light that should make Serbian citizens feel like they are getting closer to a well-ordered world.
Hükümetin faaliyetleri ne olursa olsun, anlaşmayı imzalamakla kendi vatandaşlarımızı tutuklayıp Laheye gönderirken ABD vatandaşlarını neden koruduğumuzu Sırp vatandaşlarına açıklamak zor olacaktı.
It would be hard, whatever the government's action, to explain to Serbian citizens why, by signing the agreement, we protect US citizens, while arresting ours and extraditing them to The Hague.
Vatandaşlarını savunmak senin görevin.
It is your duty to defend citizens of your country.
Moscombe vatandaşlarını ne yaptınız?
What did you make of the citizens of Moscombe?
Evet, kendi vatandaşlarını hapsetmek.
Imprisoning our own citizens, yeah.
Sidaonun vatandaşlarını ona karşı kullanıyor.
He uses Sidao's citizens against him.
Yasa, Alman vatandaşlarını bundan koruyor.
The law protects the German citizens from that.
Results: 17720, Time: 0.0252

Top dictionary queries

Turkish - English