Examples of using Vekalet in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eğer bana vekalet verseydiniz gitmenize gerek kalmazdı.
Vekalet Sertifikası size 24 saat içinde mail olarak gönderilecek.
Bayan Cholmondeley-Cartera vekalet etmeniz ne kadar iyi.
Vekalet istiyorsun yani?
Büyükelçi KEhleyr beni vekalet törenindeki rolüme hazırlayacak.
Conroy, Prensesi Victoranın vekalet anlaşmasını kabule zorlamaya çalıştı.
Hukuk birimi ve vekalet avukatları dahil dokuz.
Hukuk birimi ve vekalet avukatları dahil dokuz.
Garantili vekalet olacaktır.
Manjela, Man-Manjula vekalet… hakkı bile istemiş.
Ama birkaçını vekalet verebilirim Hayır.
Vekalet duruşması ne zaman?
Vekalet için mahkemeye başvurmuşlar.
Vekalet problemlerinden dolayı Amerikaya satış yaptık diyelim.
Yönetici sigortası ve vekalet sorumluluğu hakkında konuşmalıyız ortak.
Görünüşe göre Noah bir süre daha Başkanlığa vekalet edecek.
Fred, bu klasik vekalet yükümlülüğü.
Sanırım, benim organizasyonum bir katkı yapabilir eğer bazı vekalet düzenlemeleri.
Kral ve Kraliçeye vekalet edeceksiniz.
Evet, hastaneyle, vekalet belgeleri için görüşüyorum.