Examples of using Vurgun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ölümcül bir rahatsızlığa yakalanabiliriz. vurgun denen Özel solunum cihazları kullansak bile.
Vurgun yaparlar.- Dikkatini ver, Augie.
Bu gece Rothstein için gelecek olan vurgun hakkında ne biliyorsun?
Milyon değerinde vurgun.
Haklısın. Ama hangisini seçerlerse seçsinler son büyük vurgun peşindeler.
Ama Jo, Laurieye vurgun.
Güzel vurgun.
Bir süre daha vurgun olmayacaktır.
Günbatımına doğru son büyük vurgun.
Bu günlerde gerçek bir vurgun.
Bazı tayfalar vurgun yiyor.
Küçük patlama, büyük vurgun.
Sorun çıkmasından mı korkuyorsun yoksa vurgun tamamen yalan mıydı?
Eğer başarı para ölçütüne göre ölçülürse ilaç endüstrisi vurgun yapmıştı.
Air France ile büyük vurgun geliyor.
Bu gece Rothstein için gelecek olan… vurgun hakkında ne biliyorsun?
Doğru yaparsan, vurgun yaparsın.
Üç sezondur sahip olduğumuz en iyi vurgun.
Aynı hikaye. Ufak vurgun.
Aynı hikaye. Ufak vurgun.