YÜKLEDIĞI in English translation

uploaded
yükleme
yüklenmeye
gönderme
loaded
yük
dolu
dolusu
yükle
doldurun
doldur
malı
yükün
bindir
bir sürü
downloaded
indir
indirin
yükleme
yüklenmeye
is putting
koymak
konmaması
verilmesini
olmak işe
almis olmak
çıkarılıp
konuruz

Examples of using Yüklediği in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Siz intihar yeleğini giyerken geçen onca sürede yüklediği virüs Savunma Bakanlığı sistemlerinden gayet kolay biçimde makineye de yayılabilir.
The virus that she uploaded during the time you spent in your bomb vest could easily have spread from the Department of Defense systems, all the way to the machine.
Temmuz 2011de Amerikalı Denizci Kelsey De Santis, YouTubea yüklediği bir videoda Timberlakein Amerika Birleşik Devletleri Deniz Piyade Kolordusunun kuruluş balosunda kendisine eşlik etmesini istedi; ikili 13 Kasım 2011de Richmond, Virginiada düzenlenen etkinliğe katıldı.
In July 2011 United States Marine Kelsey De Santis uploaded a YouTube video asking Timberlake to be her date to the United States Marine Corps birthday ball; they attended the event on November 13, 2011 in Richmond, Virginia.
Amarok programcıklarını yükle, kaldır, listele.
Install, list, remove Amarok applets.
Evet, yükleme komutası!
Yes, load commander!
POS yazılımı yükledim, kredi kartlarıyla işlem yapıyor.
I installed point-of-sale software, and it processes credit cards.
Zanein yüklemesi işe yaramış.
So Zane's upload worked.
Yükleme Hatası.
Load Error.
Bing Ürün Yüklemesi 15 Mayıs 2009 tarihinde durduruldu.
Bing Product Upload was discontinued on 15 May 2009.
Ögeyi karşıdan yükle ve yerel ögeler listesinde depola.
Download the item and store it into the list of local items.
Modül yüklemesi başarısız!
Loading of module"%1" failed!
Modül yüklemesi başarısız!
Loading module"%1" failed!
Modül yüklemesi başarısız!
Loading module"%1" succeeded!
Gezici robotu yüklemek zaman aldı.
Loading the rover took time,
Arabayı yüklemeyi bitirince seni dışarıya çıkaracağım nereye gitmek istersen.
After I finish loading the car, I'm taking you out, anywhere you want to go.
Enlemesine yükleme: Uygulanan kuvvetler, öğenin boylam eksenine dik açıdadır.
Axial loading- The applied forces are collinear with the longitudinal axis of the member.
Ve araçları yüklemek için de çok gelişmiş bir sistemi yoktu.
And it didn't have the most sophisticated system'for loading the car.
Yüklemeye başlayalım o zaman.
Let's load him on up, then.
Başkalarına, hayvalarını yüklemesine yardım et Deut.
Help others load their beast- Deut.
Altyazıları otomatik olarak yüklemek için kullanılan uzantılar listesi.
List of extensions to use for automatically loading subtitles.
JT ile Tess kanıtları arabama yüklemeyi bitirmek üzereler. Zach dahil.
JT's and Tess are almost done loading my evidence into the car, including Zach.
Results: 43, Time: 0.0342

Top dictionary queries

Turkish - English