Examples of using Yürekten in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onu yürekten özleyeceğiz.
Buna yürekten inanıyorum.
Sevmenin ve karşılığında yürekten sevilmenin ne demek olduğunu hatırlayacaksın.
Tüm dünya kıyameti yürekten kucakladı… ve müthiş bir coşkuyla ona doğru koştu.
Ama yürekten inanıyorum.
Baban seni yürekten sevmişti, Hiro.
Yürekten teşekkür ederim.
Orada başımızda olmanızı yürekten isterdim, komutanım.
Bunu yürekten takdir ediyorum.
Seni yürekten anlıyorum.
Seni yürekten tebrik ediyorum eski dostum.
Kaderin insanlara yardım etmek. Buna yürekten inanıyorum.
Bunu yürekten mi istiyorsun?
Onu yürekten seviyorum.
Orada başımızda olmanızı yürekten isterdim, komutanım.
Onları yürekten seviyor.
Tüm dünya kıyameti yürekten kucakladı… ve müthiş bir coşkuyla ona doğru koştu.
Size yürekten teşekkür ederim, yoldaş Lapshin.
Claire. Isobel bir fincan çayın her hastalığı iyileştireceğine yürekten inanırdı.
Güney Amerikayı yürekten özlüyordum. 1969da Brezilyayı terk ettiğimizden bu yana.