YAŞAMAK ISTEDIĞINI in English translation

you wanted to live
yaşamak istiyorsan
yaşamayı arzuluyorsun
yasamak istiyorsanız
kalmak ister misiniz
you wanna live
yaşamak istiyorsan
he wanted to survive
you want to experience
yaşamak istediğini
tecrübe etmek ister misin
you want to live
yaşamak istiyorsan
yaşamayı arzuluyorsun
yasamak istiyorsanız
kalmak ister misiniz

Examples of using Yaşamak istediğini in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Neden? Korkusuz yaşamak istediğini söylemiştin.
Why? You said you wanted to live without fear.
Bazen başka birisiyle yaşamak istediğini sanırsın.
You think you want to live with someone else.
Neden? Korkuların olmadan yaşamak istediğini.
Why? You said you wanted to live without fear.
Herkes gibi normal bir hayat yaşamak istediğini söylemiştin.
You told me you want to live a normal life like everyone else.
Neden? Korkusuz yaşamak istediğini söylemiştin?
You said you wanted to live without fear. Why?
Tamam, lütfen bana böyle yaşamak istediğini söyleme.
Okay, please don't tell me you want to live like this.
Neden? Korkuların olmadan yaşamak istediğini söylemiştin.
Why? You said you wanted to live without fear.
Bu, bana sadece yaşamak istediğini gösterir.
That only tells me that you want to live.
Niye? Korkmadan yaşamak istediğini söylemiştin.
Why? You said you wanted to live without fear.
Sonsuza kadar yaşamak istediğini söylüyorsun, sonra da her şey önemsiz diyorsun.
You want to live forever, then you say nothing matters.
Hayır, hastanede benim yanımda yaşamak istediğini söylemiştin.
No, you told me in the hospital that you wanted to live with me.
O zaman herkese benimle yaşamak istediğini söyleyebilirsin.
So you could tell everyone you want to live with me.
Uzun süre burada yaşamak istediğini söyledin.
You said you wanted to live here for a long time.
Hayatını nasıl yaşamak istediğini seçebilmesi gerekli.
He should be able to choose how he wants to live it.
Tomun nerede yaşamak istediğini düşünüyorsun?
Where do you think Tom wants to live?
Neden burada yaşamak istediğini ben de bilmiyorum.
I don't know either why he wants to live here.
Marynin nerede yaşamak istediğini Tomun bildiğini sanmıyorum.
I don't think Tom knows where Mary wants to live.
Şu halde kiminle yaşamak istediğini, seçmek zorundasın.
So you have to choose whom you want to live with.
Neden benimle yaşamak istediğini biliyorum.
I know why you like living with me.
Tomun Bostonda yaşamak istediğini düşünüyor musun?
Do you think Tom wants to live in Boston?
Results: 131, Time: 0.028

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English