Examples of using Yakıt deposuna in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
sonucunda hazırladığım kişisel ifadem. Bu da, bunun çok daha büyük bir patlama olduğu, bir teknenin yakıt deposuna kibrit atmayla oluşamayacak.
yaptığım görüşmeler sonucunda hazırladığım kişisel ifadem. Bu da, bunun çok daha büyük bir patlama olduğu, bir teknenin yakıt deposuna kibrit atmayla oluşamayacak.
sonucunda hazırladığım kişisel ifadem. Bu da, bunun çok daha büyük bir patlama olduğu, bir teknenin yakıt deposuna kibrit atmayla oluşamayacak.
Yakıt deposu patlarsa bu bizi korur.
Yakıt depom bir patladı ki.
Yakıt deposu.
Yakıt deposunu derhal yok edin.
Siparişimde yakıt deposunu boşaltın.
Yakıt deposu.
Yakıt deposu havaya uçtuğunda ağır hasar almış.
Yakıt deposunu vurmuş olmalıyım!
Evet, efendim fakat yakıt deposu… Şu an bu beni ilgilendirmiyor.
Üstelik yakıt deposunun hemen yanında.
Tekrar ediyorum. Yakıt deposunu derhal yok edin.
Joseph Spahnın yakıt deposunu sabote etmemeye karar vermesi kötü oldu.
Tekrar ediyorum. Yakıt deposunu derhal yok edin.
Yakıt deposu! Hayır, hayır, hayır!
Yakıt deposu neredeyse boşalmış!
Yakıt deposu, dizel. Tango 6.
Yakıt deposu dolmak üzere.