Examples of using Yalnız ona in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
De ki:“ Ben ibadetimi yalnız Ona has kılarak yalnız Allaha kulluk ederim.”.
dini yalnız ona özgüleyerek Allaha ibadet et/Onun için iş yapıp değer üret!
Tevekkül edenler de yalnız Ona dayanıp güvenmelidirler.”.
Bu Kitapı biz sana hak olarak indirdik. O halde, dini yalnız ona özgüleyerek Allaha ibadet et/Onun için iş yapıp değer üret!
Halbuki onlara ancak, dini yalnız Ona has kılarak
aya ve secde edin, onları yaratan Allaha, yalnız ona kulluk ediyorsanız.
Yalnız Ona yalvarırsınız. O da dilerse duanıza sebep olan sıkıntıyı giderir
dini yalnız Ona has kılarak( ihlasla) Allaha yalvarırlar.
Sahip olduğum her şey Van Helsing ve yalnız onun oğlu içindir.
Yalnız onun.
Yalnızlığında ona yardım ediyoruz ancak bu onayladığımız anlamına gelmez.
Demek yalnızken ona böyle diyorsun.
Yalnız, onun adı isa değil, değil mi?
Yalnız onun hayatını değil.
Yalnızlık ona sığınak oldu ama ilgisizliğinin sadece bir dış görünüş olmadığından emin miyiz?
Yalnız Ona dayandım ve yalnız Ona döneceğim.
Yalnız Ona dayandım ve yalnız Ona yönelirim!