YANILDIĞIN in English translation

wrong
yanlış
ters
var
hata
sorun
yanıldığını
haksız
mistake
hata
bir yanlış
yanlışlıkla
wronger
yanlış
ters
var
hata
sorun
yanıldığını
haksız

Examples of using Yanıldığın in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
umrundaydı işte, senin yanıldığın nokta bu.
that's where you're wrong.
Bir şüphelinin sorduğun sorulara güçlü cevaplar verdiği bir durumla karşılaşman hakkında yanıldığın anlamına gelmez.
You confronted a suspect who had strong answers to your questions. Doesn't mean you were wrong about her.
Neden, çünkü bu senin yanıldığın anlamına geliyor, onu saatler öncesinden aramaya çıkmış olmamız gerekmez miydi?
Why, because that would mean you were wrong, that we should have been looking for her hours ago?
Söylediklerinin% 60ında yanıldığın için para alıyorsan,
If you get paid for being wrong 60% of the time,
Alt sınır düşüktür… ve o makine sen yanıldığın zaman para kazanmıyor.
Low-normal is still low, like the rest of us do. and that thing does not have money riding on you being wrong.
çünkü bu senin yanıldığın anlamına geliyor.
because that would mean you were wrong.
senin benim hakkında yanıldığın kadar… ben de senin hakkında yanılmışım demektir.
listening to you now, if that is the way you think, then I was wrong about you as you are about me. No.
senin benim hakkında yanıldığın kadar ben de senin hakkında yanılmışım demektir.
then I was wrong about you as you are about me. Enjoy your Cola.
Umarım yanıldığını fark edersin.
I hope you realise you were wrong.
Kitabım yanılmış olabilir.
My book could have been wrong.
Phlox yanılmış olmalı, hepsi bu.
Phlox must be wrong, that's all there is to it.
Yanıldığını kabul ediyorsun yani?
So you admit you were wrong.
Yanılıyor olabilirim ama galiba kayboldu.
I could be wrong, but I think he's missing.
Jimin çocukları hakkında yanıldığını niye kabullenmiyorsun?
Why can't you admit you were wrong about Jim's sons?
Senin hakkında yanıldığımı kanıtlamak mı istiyorsun?
Do you want to prove I was wrong about you?
Ona yanıldığını söyle.
Tell him you were wrong.
Çünkü yanılmış olabilirdim.
Cause I could have been wrong.
Yanılıyorsun, Shimmer!
You are wrong, Shimmer!
Yanılıyorsun Vitali.
You are wrong, Vitali.
Tom yanılmış olabilirdi.
Tom could have been mistaken.
Results: 45, Time: 0.0286

Top dictionary queries

Turkish - English