Examples of using Yaparken seni in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Burada, sen mahrem şeyler yaparken seni izliyorlar.
O işi yaparken seni asla düşünmem, ki zaten yaptığım da yok.- Hayır.
İşim bittiği zaman, flüt yaparken seni filme alsam.
Bunu yaparken seni asla düşünmem, ki bunu yapmam.- Hayır.
Tamam, bilim yaparken seni aceleye getirmek istemem ama… biraz daha hızlı olabilir misin?
bir gün mümkün olursa… İşim bittiği zaman, flüt yaparken seni filme alsam.
Ki zaten yaptığım bir şey değil. Onu yaparken seni hayal etmem.
Çocuk kütüphanesinde kamu hizmeti yaparken seni ziyaret arkadaşların mı var?
Bu tabloyu yaparken seni düşündüm'' demişti.''
Birçok berbat karakter özelliğimin olduğu gerçeğini kabul edebilirim ama bize yaptıkları berbat şeylerin beni hasta ve eşcinsel yaparken seni sağlıklı ve hetero yaptığı gereğini kabul etmem.
Ben bütün konuşmayı yaparken sen öyle boş boş duruyorsun.
Bunları yaparken, seni gören oldu mu?
Onun işini yaparken sen kendi işini yaparsın.
Ve bu işi yaparken… sen de seninkini sorgula!
Ama bunu yaparken senden nefret eden biriyle evleniyorsun.
Tüm bunları biz yaparken sen neredeydin?
Biz babanla temizlik yaparken sen de arkadaşınla yukarı çıkarsın.
Biz babanla temizlik yaparken sen de arkadaşınla yukarı çıkarsın.
Hatırla? Tüm bunları biz yaparken sen neredeydin?
Biz bütün pis işleri yaparken sen hem artistlik yapacaksın hem de mazeretin olacak.