Examples of using Yardım etmekte in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu toplantının riskli olduğuna inanmıyorum, riski gizlemek başka bir şey-- risk sadece yardım etmekte çok geç kalınması.
BH halkına yardım etmekte kararlı.
Bakanlar,'' AB, Avrupalı perspektifi daha anlaşılır kılacak pratik tedbirlerle Batı Balkan ülkelerine AB yolunda yardım etmekte kararlı.
Dyukanoviç, Karadağın bugüne kadar mahkemeye yardım etmekte gayretli davrandığını ve yönetiminin aynı şekilde devam etmeyi planladığını söyledi.
Şüpheli bir vatansever olan kocasına yardım etmekte niye bu kadar acele etti o zaman?
Oğluma yardım etmekte biraz haddimi aşmış olabilirim,… eğer öyleyse yaptığım hatayı kabul ediyorum.
Yardım etmekte istiyorum, ama eğer bu işe fazla bulaşırsam,
Mark… bize yardım etmekte biraz daha ileri gitmek ister misin?
Mark bize yardım etmekte biraz daha ileri gitmek ister misin?
Zimmete geçirilen para kaçak savaş suçu zanlısının yıllarca kaçabilmesine yardım etmekte kullanılmış olabilir.
Şimdi Cara ve Richardın yanına dönüp Gözyaşı Taşını bulmalarına yardım etmekte özgürsün.
Bugün bunu kabul etmekle Kosova Sırbistana, onu Kosova sınırını bir devletler arası hudut olarak tanımaya zorlamadan entegrasyon yolunda yardım etmekte.'' dedi.
Fonlar yalnızca mayın temizlemede değil, halkı mayınların oluşturduğu riskler hakkında eğitmek ve mayın kazalarından sağ kurtulanlara yardım etmekte de kullanılıyor.
Tahiri,'' Bu uygulama, şahısların ihtilaflı mallara çözüm bulabilmesi için, Priştine ve diğer belediyelere hangi malların kamu, hangilerinin özel olduğuyla ilgili gerçeğe yaklaşmalarına kesinlikle yardım etmekte.'' dedi.
Walta yardım etmekte haklıydın.
Toma yardım etmekte isteksizim.
Yardım etmekte çok kötüsün.
Bana yardım etmekte acele et! .
Personellerimiz size yardım etmekte istekli.
Thorin Meşekalkana yardım etmekte haklısın.