YAZ in English translation

summer
yazın
yazlık
yaz
write
yazmak
yazın
yazıyorum
yazar
yazayım
yaz
yaza
yaz ve grahamı bulmamız gerek kaç doctor
type
tarz
yazın
daktilo
çeşit
tipi
türü
grubu
yaz
tipler
down
aşağı
yere
indirin
indir
düştü
oraya
alt
bırak
vuruldu
eğil
summers
yazın
yazlık
yaz
writing
yazmak
yazın
yazıyorum
yazar
yazayım

Examples of using Yaz in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bunlar da en iyi arkadaşlarım Ryan, Yaz ve Graham.
Ryan, Yaz and Graham. These are my best friends.
Askerlerin ayaklarına reçete yaz, sabah akşam penislerini kontrol et.
Writing prescriptions for athlete's foot and examining cocks from morning'til night.
Yaz bunları da. Tamam.
Write that down. Okay.
Evlendiğimizde sadece on üç yaz yaşamıştın.- Lütfen, yapma.
Please, don't. when we married you had only 13 summers.
Wacek, bir rapor yaz.
Wacek, take down a report.
Onu posta penceremin üzerine sürükle… adımı yaz ve'' gönder'' e tıkla.
Type in my name and press send. Move that into my e-mail window.
Doctor, Graham, Ryan ve Yaz. Nereden geldiniz?
Where did you come from? Doctor, Graham, Ryan and Yaz.
Bilirsin, oku, yaz, eğlenceli şeyler.
You know, reading, writing, all that fun stuff.
Sen raporu dediğim gibi yaz sadece.
Just write the report between us, as partners.
Beni hiçbir güne ve başka bir hiçbir güne yaz.
Put me down for"no days" and"no days.
Ryan ve Yaz.
Ryan and Yaz.
Kaldır kıçını ve internete girip CNN yaz ve beni ara.
Just get your ass on the internet, type in CNN, and call me back.
bakım evini yapıp kitabını yaz.
to work through you, building your hospice and writing your book.
Az zamanımız varken sen de çeki yaz.
Since we have a little time, you write that check?
Pekala. Şuraya adresini yaz.
You put your address down there. right.
Doctor, Graham, Ryan ve Yaz. Nereden geldiniz?
Doctor, Graham, Ryan and Yaz. Where did you come from?
Şimdi,… şunu yaz. Otur.
Now, okay…--Sit down.- Type this.
Bayağı korkunçtu ya… her akşam otur elle mektup yaz.
I spent whole evenings writing letters by hand. That really scared me.
Albert Vandenbosh. Yaz bakalım.
Albert Vandenbosh. Write.
Bunu o faturaya yaz.
Put that down on the bill.
Results: 16118, Time: 0.0579

Top dictionary queries

Turkish - English