WRITE in Turkish translation

• yazmak
• yazın
• yazıyorum
• yazar
• yaz
• yazarım
• yazayım
• yazmam
• yazmaya
• yazarsın
• yazarlar

Examples of using Write in English and their translations into Turkish

Become a vagabond, write about your adventures.
maceralarını yazarsın.

I will just write the check now. Well, of course.
Hemen bir çek yazayım. Elbette.

You are a great singer, but a retarded monkey could write better lyrics.
Harika bir şarkıcısın, ama özürlü bir maymun bile daha iyi şarkı sözü yazar.

You can write me, like, a recommendation or somethin.
Hatta sen bana tavsiye mektubu yazarsın.

Write a book about what?
Ne hakkında bir kitap yazayım?

He would sit behind my father's desk and write memos.
Babamın masasının arkasına oturur, not yazar.

If they're so significant, why write them in a gambling journal?
Eğer çok önemli şeylerse neden onları… bir kumar defterine yazarsın?

I'm going to go write Good morning. some more of those good songs.
Gidip güzel şarkılarımdan birkaç tane daha yazayım. -Günaydın.

What kind of idiots would write a song like that?
Hangi budala böyle bir sarkï yazar?

I will let you write the caption. It's half a page.
Yarım sayfa. Fotoğrafın altını sen yazarsın.

To another woman just before our wedding? Why would Peter write a letter?
Peter ne diye düğünümüzün öncesinde… başka bir kadına mektup yazar?

It's half a page. I will let you write the caption.
Yarım sayfa. Fotoğrafın altını sen yazarsın.

His name in the ground with a stick. Ivan? You're kidding! He can barely write.
Adını… bir çubukla yere bile zor yazar!

He can barely write his name in the ground with a stick!
O, adını bir çubukla yere bile zor yazar!

Why would Peter write a letter to another woman just before our wedding?
Peter ne diye düğünümüzün öncesinde başka bir kadına mektup yazar?

She texts her gay friends while I write till 4:00 in the morning.
Ben sabahın 4:00üne kadar yazarken o gay arkadaşlarıyla mesajlaştı.

I want a yellow ribbon… with her name write on.
Üstünde ismimin yazdığı sarı bir kurdele istiyorum.

These will prove to be the last words he will ever write.
Bunlar yazdığı en son kelimeler olacaktır.

She has charge of a great many radio programs, including the one I write.
Aralarında benim yazdığım da olan birçok radyo programının sorumlusu.

And the letters my guests write and receive, are brought to me like trophies.
Ve konuklarımın yazdığı ve aldığı mektuplar ganmet olarak bana getirilir.