YAZMAYA in English translation

writing
yazmak
yazın
yazıyorum
yazar
yazayım
typing
tarz
yazın
daktilo
çeşit
tipi
türü
grubu
yaz
tipler
to compose
yazmaya
oluşturmak için
bestelemek
beste yapmak
prescribing
reçete
yaz
bu ilaçları
a letter
bir mektup
bir harf
bir mektupla
write
yazmak
yazın
yazıyorum
yazar
yazayım
wrote
yazmak
yazın
yazıyorum
yazar
yazayım
written
yazmak
yazın
yazıyorum
yazar
yazayım

Examples of using Yazmaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
The Guardian gazetesi için köşe yazıları yazmaya devam etmektedir.
Articles written for The Guardian newspaper.
okumaya, yazmaya, bulaşıkları yıkamaya.
read, write, wash the dishes.
Tallis! Kapı! Yazmaya çalıştım!
I tried writing. Door! Tallis!
Hayır, Londrada yazmaya başladığım bir şeydi. Hayır.
A letter? No. It's something I began in London.
Ben de uygun bir dram yazmaya koyuldum.
So I wrote a legitimate drama.
An8} gelmiş geçmiş en iyi ölüm sahnesini yazmaya çalışıyordu.
On the greatest death scene ever written.
Kalbinin sesini dinle ve yazmaya devam et.
Follow your heart, and keep writing.
Hayır, Londrada yazmaya başladığım bir şeydi. Hayır.
No. A letter? It's something I began in London.
Beni hemen bağla Celia ya da özgeçmişini yazmaya başla.
Put me through, Celia, or start typing your resume.
Doksanlı yılların başında Fransızca olarak yeni bir roman yazmaya girişti.
Năstase wrote several novels in French in the 1980s.
Tallis! Kapı! Yazmaya çalıştım!
Tallis! I tried writing. Door!
Sonra yine eğildi, toprağa yazmaya başladı.
And again he stooped down, and wrote on the ground.
Ben herkesin sandığı kadar büyük bir yazar olana kadar yazmaya çalıştım.
I wrote and wrote, trying to be as great as everyone thought I was.
Proust bu romanı annesinin 1905teki ölümünden sonra yazmaya başladı.
Prichard wrote the novel in middle age and it was completed after his mother's death in 1954.
Sevdiğin makamlarda söz yazmaya çalışıyor.
That tune you liked, Pen-in-Hand wrote lyrics.
Tavsiyenize uydum ve yazmaya başladım.
I took your advice and wrote them down.
Ardından kendi oyunlarımı yazmaya başladım.
And then I wrote my own plays.
Lou sen 11 Eylülden sonra şiir yazmaya başlamıştın.
Lou, you wrote those poems after 9/11.
Ya da Pam, yetiskin gençlik kitabini yazmaya baslar.
Or Pam finally writes that series of young adult books.
Obez bir kadınsın. Sen 100 kilo verip roman yazmaya oturan.
Who sheds 100 kilos and then writes a book. You are a morbidly obese woman.
Results: 2606, Time: 0.031

Top dictionary queries

Turkish - English