YELKENLI in English translation

sailboat
tekne
yelkenli
sailing
yelken
denizcilik
tekneyle
yolculuk
deniz
gemicilik
yelkenle
to sail
yelken
gitmek
açılmak
açılmaya
yelkenle
açılmak için
denize açılmak için
clipper
kırpıcı
makası
yelkenli
kırpıcı bu
bir kırpıcı
the schooner
uskuna
yelkenli
iki yelkenli devam etti kayığı
bir uskuna
sailboats
tekne
yelkenli

Examples of using Yelkenli in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tekboynuz.- Tekboynuz, yelkenli bir savaş gemisi.
Unicorn.-"The Unicorn. Man o'war sailing ship.
Hayır. Saint-Tropezde yelkenli kullanırdık, Cannese doğru…
We used to sail from Saint-Tropez to Cannes No.
Buradan hiç yelkenli geçmedi.
No sailboats have come by.
Evet. Eskiden 1800lerde tüm yelkenli gemileri burada yaparlardı.
Used to build all kinds of sailing ships Yeah. in here in the 1800s.
Oğluma yelkenli kullanmasını öğretmek istiyorum.
I want to teach my son how to sail.
Kızlar! Yelkenli kullanırlar.
Girls. Sailin' sailboats.
Yelkenli bir tekne için çok doğal değil mi?
Is it so unnatural for a boat not to sail?
Yelkenli için bile çok sertler.
They're too strong for clippers.
Yelkenli Altın Dişle tanış.
Meet the schooner Golden Fang,
Birinci bölüm. Denizlere açılan taşıt, o yelkenli şeytaniydi.
Chapter one: The sea-faring vessel, the schooner, was evil.
Denizlere açılan taşıt, o yelkenli şeytaniydi. Birinci bölüm.
Chapter one: The sea-faring vessel, the schooner, was evil.
Kızkardeşim Hilde ile oraya yelkenli gezisine giderdik.
My sister Hilde and I used to go sailing there.
Yelkenli de ne demek?
What do you mean, a sailboat?
Yelkenli için özür dilerim.
About the sailboat, apologies.
Bu yelkenli için planın ne?
What's your plan for that ketch?
Violet da yelkenli sürmeyi çözdü.
But Violet knew how to work the sailboat.
Yelkenli takımımız mı vardı?
We had a sailing team?
Direk ve yelkenli bir de bayraklı.
With the mast and the sails and the occasional flag.
Yelkenli tekne.
The sailing boat.
Onun yelkenli olduğunu sanıyordum.
I thought it was a sailboat.
Results: 299, Time: 0.0315

Top dictionary queries

Turkish - English