Examples of using Yelkenli in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tekboynuz.- Tekboynuz, yelkenli bir savaş gemisi.
Hayır. Saint-Tropezde yelkenli kullanırdık, Cannese doğru…
Buradan hiç yelkenli geçmedi.
Evet. Eskiden 1800lerde tüm yelkenli gemileri burada yaparlardı.
Oğluma yelkenli kullanmasını öğretmek istiyorum.
Kızlar! Yelkenli kullanırlar.
Yelkenli bir tekne için çok doğal değil mi?
Yelkenli için bile çok sertler.
Yelkenli Altın Dişle tanış.
Birinci bölüm. Denizlere açılan taşıt, o yelkenli şeytaniydi.
Denizlere açılan taşıt, o yelkenli şeytaniydi. Birinci bölüm.
Kızkardeşim Hilde ile oraya yelkenli gezisine giderdik.
Yelkenli de ne demek?
Yelkenli için özür dilerim.
Bu yelkenli için planın ne?
Violet da yelkenli sürmeyi çözdü.
Yelkenli takımımız mı vardı?
Direk ve yelkenli bir de bayraklı.
Yelkenli tekne.
Onun yelkenli olduğunu sanıyordum.