Examples of using Yoketti in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Geçen yılki çalışmalarımızı yoketti.
Fakat buraya geldiklerinde şer onları yoketti.
Zevk olsun diye insanları öldürür… Ve bir keresinde kendi onuru için savaş ilan edip bütün bir ülkeyi yoketti.
O çocuk sizi ele geçirmek için tüm bir Kruvazörü yoketti öylece gitmesine izin mi vereceksiniz?
Ama, para dusunmenin bir yolu oldugu icin… o kendi kendini yolun sonuna dogru yoketti.
Kumandan Beloy önderliğindeki Direniş gerillaları… adayı işgale kalkışan uzaylı hücum birliği alayına… süpriz bir saldırı düzenleyerek yoketti.
Allah onları günahlarından ötürü yoketti. Allah kuvvetlidir, cezalandırması şiddetlidir.
büyük afet Avrupa devlet sistemi yerle bir oldu ve dunyadaki merkezini de yoketti, bu Almanya güçünün yükselişinden dolayı Almanyanin güçü yükseldiğinde
ECOBANı yoketmek istediğini biliyor, tüm mesele bu.
Kafirliğin ve ikiyüzlülüğün yokedilmesi sizin kutsal görevinizdir.
Yabancı düşman bizi yoketmeye çalışıyor bizim aptallıklarımız ve zayıflıklarımız sayesinde.
Size Oriı yoketmenin yolunu gösterdiler.
Çünkü sen aileyi yoketmek istemiyorsun öyle mi Callie?
Yokedici asla durmayacaktı.
Birtanyayı yoketme planı.
O onları yoketmenin bir yolunu bulmaya çalışıyordu.
Dünyayı yoketmeyi denemeyi bırak.
Sayende Jediları yoketme gücüne sahibim artık.
Yokedici 2000de cep telefonu faks
Onu yoketmenin bir yolunu bulmalıyız.