Examples of using Yokluğuna in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ne istiyor? Programda bu yokmuş.
Ne istiyor? Programda bu yokmuş, Larry.
Bu biraz ürpertici. Yok canım, ortaokul bilim fuarı projesi için çok amaçlı salonu havaya uçurduğumdan beri patlama değişkenlerini seviyorum.
Yok, aslında olay haberlere çıktı
Çünkü tecrübelerime göre erkekler pantolonları yokken daha iyi dinliyorlar. Ve sana özel şeyler
Arşivlerde yok. Elbette internette de bir şey bulamadım.
Yapacağımız şu; ışıkları kapatacağız evde yokmuş gibi yapacağız ve saklanacağız… Jakuzide.
Çocuklar burada yokken düşünüyordum da onlar, bizim gençliğimizde aldığımız önemli dersleri alamayacaklar.
Ben burada yokken birbirinizin saçlarını örüp'' Jonas Kardeşlerden hangisi daha havalı?'' diye münakaşa mı ediyorsunuz?
Phil hayatım, ben evde yokken senin tetikte olup kimin nerede olduğunu bilmen lazım.
Şimdiye dek bükmeyi denedim daha fazlası yok eğilme ve göçük
Ve benim de çok zamanım yoktu, onun hayatını kurtarırken,
Tabii ki, insan hayatına hiç saygıları yokmuş, ancak… en azından sanata ve bilime saygı duyarlarmış.
Keşke kafamız rahat yola çıkıp… biz yokken bir şeyler felaket kötü gidecekmiş gibi hissetmesek.
Ama seni anlama gücüm henüz yok. Bak Luisa, birçok süper gücüm olabilir.
Birliğimizde bir köstebek yok gibi değil ve onu yakalamak için gizli görevdeyim.
Bu konuda hiçbirimizin sizinle avukat-müvekkil gizliliği yok, yani söylediğiniz her kelime hepimizi tehlikeye atar.
Yaşlarımız arasında büyük bir fark yok, Susanne,… ama yaşama tarzımız arasında yüz yıl var.
Sadece yokluğuna ihtiyacım var.
Yokluğuna uyum sağlamak zor olacak.