YUVAMA in English translation

• home
• nest
• nursery

Examples of using Yuvama in Turkish and their translations into English

Pekâlâ Mercan, mutlu yuvama dönme zamanı.
Alright, Cleo, it's time to go to my happy place.

Öbür kabile yiyeceği almak yuvayı yıkmak. Asla bizi rahat bırakmamak!
Other tribe take food, smash home, never leave us alone!

Bahr yuvamıza çağırıyor bizi.
The sea calls us home.

Tabii yeni yuvan için Forthavenı erzak stoku olarak kullanacağını saymazsak.
Except part of your plan was to use Forthaven as a supply base for your new home.

Onun yuvasını Augustaya taşıdık değil mi, Bay Byrd?
We brought him home to Augusta, though, didn't we, Mr. Byrd?

Şimdi yuvamıza dönüyoruz.
We're going home now.

Domuz çiftliğindeki yuvana dönmüş gibi olacaksın.
It will be just like back home on the pig farm.

Buy More senin yuvan olabilir ama benim değil.
The Buy More may be your home, but it's not mine.

Yuvamı terk eden ben değilim ki.
I'm not the one leaving my home.

Yuvamız yıkılacak, çünkü aşkın sonunda seks vardır.
The home will collapse, because after love must come sex.

Yuvamı istila ettiğiniz için teşekkürler.
Thank you. Thanks for invading my home.

Burada gerçek yuvamı buldum, George.
I have found my one true home here, George.

Nihayet yuvamı buldum.
I finally found a home.

İkinizin de benimle yuvaya gelmenizi istiyorum. Hayır.
I want you both to come home with me. No.

Yuvana hoşgeldin Bay Bailey.
Welcome home, Mr. Bailey.

Ilk olarak, eşekarısının'' yuvasını'' aradım. Et bien.
Et bien. In the first place, I looked for the home of the wasp.

O benim yuvamı yıkıyordu!
She was breakin' up my home.

Yuvana hoşgeldin Louie!
Welcome home, Louie!

Senin yuvan. Burası.
Your home. This is it.

Yeni yuvamı bir kuşun gözünde yaptım.
I have made my new home in the eyes of a bird.