ZATEN BILIYORDU in English translation

already knew
zaten biliyorsun
zaten bildiğim
çoktan biliyor
zaten tanıyoruz
çoktan öğrenmiş
çoktandır biliyorlar
zaten bildiklerini
zaten saklandığın her deliği bildiğimi
şimdiden biliyorum
öğrendim bile

Examples of using Zaten biliyordu in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Zaten biliyordu. Gerçekten mi?
Ama zaten biliyordu.
But he knew that anyway.
Zaten biliyordu. -Sen mi?
You what? He already knew.
Zaten biliyordu. -Sen mi?
He already knew.- You what?
Zaten biliyordu.
It already knew.
Zaten biliyordu. Evet.
Yeah. He already knew that.
Zaten biliyordu. Evet.
He already knew that. Yeah.
Zaten biliyordu. Buranın nasıl bir yer olduğunu.
What this place is like. She already knew.
Zaten biliyordu. Biliyordu..
He already knew. He knew..
Muhbir olduğumuzu zaten biliyordu. Açıkla.
She already knew we were the informants. Explain.
Edouard ofisime geldiğinde, işin ne olduğunu zaten biliyordu.
When Edouard came to my office, he already knew about that job.
Sadece inanmakla kalmadı… zaten biliyordu.
She not only believed me, she… she already knew.
Hayır, bunu zaten biliyordu.
No, she already knew about that.
Onun neyi zehirlediğini zaten biliyordu.
He already knew what was poisoning him.
Kim olduğunu zaten biliyordu.
He knew already who you are.
Rivalla dövüşürken birden ortaya çıktı. Kim olduğumu da zaten biliyordu.
He showed up when I was fighting the Rival, and he already knew who I was.
C kelimesini zaten biliyordu.
She already knew the C word.
Jessica, zaten biliyordu.
Jessica, she already knew.
An2} Fark etmez çünkü zaten biliyordu.
It doesn't matter, because he already knew.
An2} Jessica, zaten biliyordu.
Jessica, she already knew.
Results: 79, Time: 0.0254

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English