OLDUĞUNU BILIYORDU in English translation

• knew it was
• knew you had

Examples of using Olduğunu biliyordu in Turkish and their translations into English

Sağ olduğunu biliyordu.
He knew she was alive.

Sırların olduğunu biliyordu.
He knew you had secrets.

Güçlerin olduğunu biliyordu.
She knew you were powerful.

Tehlikede olduğunu biliyordu.
He knew he was vulnerable.

Mackintosh casus olduğunu biliyordu ama bir kanıtı yoktu.
Mackintosh knew he was a spy, except he had no proof.

Masum olduğunu biliyordu.
She knew he was innocent.

Biri başımın belâda olduğunu biliyordu ve yol göstermesi için bana ışığını gönderdi.
Someone knew I was in trouble, someone send a light to guide the way.

Kedilerim olduğunu biliyordu.
He knew I had cats.

Ruizin tek çıkış yolum olduğunu biliyordu ve onu ortadan kaldırdı!
He knew that was my only way out and he shut it down!

İlk baştan oralı olduğunu biliyordu ama!
She knew he was from there from the start!

Açık bir hat olduğunu biliyordu ve bir seçim yaptı.
He knew it was an open line, and he made a choice.

Herkes başının belada olduğunu biliyordu ama hiçbir şey yapmadık.
Everybody knew she was in trouble, but we didn't do anything.

Proje lideri olduğunu biliyordu, ve en iyi iki pilotumuzdan biri.
He knew he was the project leader, the best of our only two pilots.

Ama mümkün olduğunu biliyordu. Evet.
But she knew it was possible. Yeah.

Ama mümkün olduğunu biliyordu. Evet.
Yeah. But she knew it was possible.

Orada olduğunu biliyordu.
He knew she was there.

Ama güvende olduğunu biliyordu. Ne utanç.
What a shame. But he knew he was safe.

Ama güvende olduğunu biliyordu. Ne utanç.
But he knew he was safe. What a shame.

Çünkü peşinde olduğunu biliyordu. Çünkü korktu.
He knew you were onto him. He got scared.

Herkes dokunulmaz olduğunu biliyordu. Okulda.
Everyone knew you were untouchable. At school.