ZEVK ALACAĞIM in English translation

gonna enjoy
zevk alacağım
keyif alacağım
eğleneceğim
seveceksin
i will enjoy
zevkle
keyif alacağım
tadını çıkara
eğlenirim
memnun olacağım
ben keyfine
i am going to enjoy

Examples of using Zevk alacağım in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Öldüğünü görmekten zevk alacağım sana son bir şans vereceğim.
I take no pleasure in seeing you die. I shall give you one last chance.
Bu durumda seni sömürmekten zevk alacağım.
In that case, I will enjoy exploiting you.
Seni öldürmekten zevk alacağım.
I am going to enjoy killing you.
Oh, senden zevk alacağım.
Oh, I will enjoy you.
Bağırsaklarını deşmekten zevk alacağım.
I will take pleasure in gutting you.
Ve seni avlamaktan zevk alacağım.
And I will enjoy hunting you.
Sana çektirdiğim işkence dolu her andan zevk alacağım.
I'm gonna revel in every torturous moment.
Senin yanında yaşadığım her andan zevk alacağım.
I will enjoy each and every moment I have with you.
Ve senin acı çektiğini izlerken… her dakikasından zevk alacağım.
Of watching you suffer. And I'm going to enjoy every minute.
İşte zevk alacağım bir arayış.
Now that's a search I would relish.
Yiyişmekten çok zevk alacağım. Kahretsin, benimle ne yapacağınız üzerine birbirinizle.
Over what to do with me. Hell, I'm gonna enjoy watching you rip each other apart.
Ama seni öldürmekten zevk alacağım. Cinayet bana mutluluğu çağrıştırmıyor.
But I think I'm going to enjoy killing you. I don't associate happy thoughts with murder.
Ama seni öldürmekten zevk alacağım. Cinayet bana mutluluğu çağrıştırmıyor.
I don't associate happy thoughts with murder, but I think I'm going to enjoy killing you.
Davetiniz için teşekkür ederim ancak reddetmek durumundayım çünkü şahsen zevk alacağım bir şeye benzemiyor.
Thank you for the invitation, but I have to decline because it doesn't sound like something I will enjoy.
Bu görevi bu kadar şahsileştirmemem gerektiğini biliyorum ama itiraf etmeliyim ki, bu savaştan büyük zevk alacağım.
I know I'm not supposed to take this job personally, but I must admit, I'm going to enjoy this campaign.
Ve yapmayacağım, Sen özlemini içeceğim, sen bana durmam için yalvarırken ama avın her saniyesinden zevk alacağım.
I will drink your sap, while you beg me to stop, and I won't, but I will enjoy every second of the hunt.
Kahretsin, benimle ne yapacağınız üzerine birbirinizle yiyişmekten çok zevk alacağım.
Hell, I'm gonna enjoy watching you rip each other apart over what to do with me.
Kahretsin, benimle ne yapacağınız üzerine birbirinizle yiyişmenizden çok zevk alacağım.
Hell, I'm gonna enjoy watching you rip each other apart over what to do with me.
Bundan zevk alacağım.
I'm gonna enjoy this.
Gerçekten zevk alacağım.
I will really enjoy this.
Results: 513, Time: 0.0297

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English