Examples of using Zor soruları in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yani ben… zor soruları sormaya başlamalıyım.
Zor soruları yanlış yaptığı görülmedi.
Zor soruları yanlış yaptığı görülmedi.
Sözünüzün daha fazla kesilmesini istemiyorsanız… Michael Langdonla alakalı bazı zor soruları yanıtlayacaksınız.
Zor soruları sormaktan çekinmeyen bir aktör olduğunuzu anlar, tamam mı?
Sözünüzün daha fazla kesilmesini istemiyorsanız… Michael Langdonla alakalı bazı zor soruları yanıtlayacaksınız.
Tüm zor soruları soralım, seni övelim sonra birden ortamı bas yeni kankası olarak. Ve cila at.
Ama sen zaten Mellie ile sevimli bir röportaj yaparak ünlü olduğun için… Bugün Carla Steelein sorduğu zor soruları soramadığın için.
Tüm zor soruları sorar, seni överiz, sonra sen gelirsin, en iyi arkadaşı ve elmas gibi parıldarsın.
Tüm zor soruları sorar, seni överiz,
Ve zihinlerimize dünyayı görmenin yeni bir yoluna açmaya kendimize borçluyuz. Bunun Tanrının işi olduğunu sanmıyorum, ama yaşadığımız bu çılgın zamanlarda, zor soruları sormak.
Bunun Tanrının işi olduğunu sanmıyorum, ama yaşadığımız bu çılgın zamanlarda, zor soruları sormak.
Bunun Tanrının işi olduğunu sanmıyorum, ama yaşadığımız bu çılgın zamanlarda, zor soruları sormak.
yoluna açmaya kendimize borçluyuz. Bunun Tanrının işi olduğunu sanmıyorum, ama yaşadığımız bu çılgın zamanlarda, zor soruları sormak.
ama yaşadığımız bu çılgın zamanlarda, zor soruları sormak.
Doğrudan zor sorulara geçebiliriz.
Bunlar çok zor sorular, Ronny.
Bu zor sorulara ışık tutmaya çalışıyoruz.
Hiç zor sorular sormadın. Sanki bilmek istemiyormuşsun gibi.
Zor sorulardı.