Examples of using Zor zaman in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tom zor zaman geçiriyor.
Dışarıda zor zaman geçiriyordu.
Herkes zor zaman geçiriyor, insanlar kendilerini koruyorlar.
Zor zaman geçiriyoruz.
Bence hepiniz zor zaman geçiriyorsunuz.
Tek zor zaman geçiren Dok Mi değil.
Uyumaya zor zaman bulduğunu söylüyordu.
Zor zaman.
Zor zaman geçiriyordu.
Zor zaman derken annemin öldüğü zamanı kastediyor.
İkimiz de zor zaman geçiriyoruz.
Zor zaman geçiriyor.
Zor zaman.
Kendime zor zaman ayırıyorum, sevgiliye nasıl ayırayım anne?
Çalışmaya çok zor zaman ayırabiliyorum. Biliyorum.
Zor zaman geçiriyor. Kötü hissediyor.
Zor zaman geçiriyor. Hye-naya olanlardan sonra.
Zor zaman geçiriyor. Oldukça kötü.
Sin Yeong Joo zor zaman geçiriyor olmalı.
Kilo vermek için zor zaman seçmişsin.