Examples of using Zorluğunu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hepiniz için zorluğunu anlıyorum.
Bunun sizin için zorluğunu anlıyorum. Ve bunun için üzgünüm.
Bilgisayar, programın zorluğunu seviye 4e yükselt.
Oyunun zorluğunu artırın.
Güzelliğin zorluğunu ben de bilirim.
Zorluğunu anlıyorum. Patronunuzun hayatını araştırmanın.
Zorluğunu düşünürsek 5.
Yeni isimleri hatırlamanın zorluğunu biliyoruz… o yüzden biraz kolaylıştıralım.
Bu rotanın zorluğunu anlayabilmek için… tırmanma eğimlerini bilmeniz gerekir. 14A.
Anfizem nefes zorluğunu açıklayabilir.
Bu adada yaşamanın zorluğunu düşünsene.
Bir meslektaşınız hastanede yatarken çalışmanın zorluğunu bilirim.
Ve Oscarın davasını başkalarına bırakmanın zorluğunu da.
işin zorluğunu bilir.
Sizin için seyahat etmenin zorluğunu biliyorum.
Yerini tayin etmenin zorluğunu kanıtladı, ama sonunda Bardsdaki. Swansonda onu yakalamayı başardım.
Bunun senin için zorluğunu tahayyül bile edemem. Yaranı deşmeni, yasını hatırlamanı istiyorum.
Bakın durumun zorluğunu anlıyoruz… fakat hayatımızı sürdürmek için Roger ile gidiyoruz.
Çünkü bu odanın dışındaki kimse bu işin zorluğunu bilmiyor. Hak ettiğimiz saygıyı hiç görmeyeceğiz.
Bakın durumun zorluğunu anlıyoruz… fakat hayatımızı sürdürmek için Roger ile gidiyoruz.