Examples of using Zulümden in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kim inanarak iyi olan işlerden yaparsa artık o, ne zulümden, ne de hakkının çiğnenmesinden korkar.
Balayı bütün suçlardan beraat ettirirken, Brahimay da işkence ve zulümden altı yıl hapis cezası almıştı.
Zulümden korktukları için bir gemiyle… Bir zamanlar bazı insanlar, Avrupadaki.
Kim de bir mümin olarak, salih olan amellerde bulunursa, artık o, ne zulümden korksun, ne hakkının eksik tutulmasından.
Rabbine inanırsa artık ne mükafatın azalmasından korkar, ne de zulümden ve kötülükten.
Kendi topraklarını terk etmek kaçma çabası içinde… zorunda kaldılar. Bu nedenle bu insanlar… siyasal ve toplumsal zulümden.
artık o, ne zulümden korksun.
makbul işler işleyen ise, ne zulümden, ne de haklarının çiğnenmesinden korkar.
Kim de bir mümin olarak, salih olan amellerde bulunursa, artık o, ne zulümden korksun, ne hakkının eksik tutulmasından.
artık o, ne zulümden ne de hakkının çiğnenmesinden korkar.
Kim de bir mümin olarak, salih olan amellerde bulunursa, artık o, ne zulümden korksun, ne hakkının eksik tutulmasından.
Mümin olarak güzel ve makbul işler işleyen ise, ne zulümden, ne de haklarının çiğnenmesinden korkar.
Peki ya evliliğim boyunca katlandığım zulümden bahsetmeye ne dersin
Ailesinin savaş sırasında yaşadıkları zulümden ötürü, bazı ahmakların onun… Cumhuriyetçilere ve Sendikacılara katılacağını söyledikleri… kulağınıza gelmiştir.
Peki ya evliliğim boyunca katlandığım zulümden… bahsetmeye ne dersin yoksa direkt olarak sadakatsizliğe mi geçeyim?
ahlaksızlıktan zulümden ve haksızlıktan men eden İslam, Mekkeye hakim oldu.
Ettiği zulümden sonra tövbe eden
Ettiği zulümden sonra tövbe eden
Bütün insanlığı zulümden kurtaracak bir sır. çok büyük bir sırla, Bir sene önce, Peder Avila Yeni İspanyanın ormanlarından döndü.
Ancak kim işlediği zulümden sonra tevbe eder