ЗОВЕ - превод на Турски

• çağırıyor
• çağırır
• çağıran
• davet
• dua

Примери за използване на Зове на Български и техните преводи на Турски

Домът ми ме зове.
evim beni çağırır.

Студиото те зове, нали?
Studyo bekliyor, değil mi? Onu şimdi ayarlayamazsın?

Животът те зове.
Hayat seni çağırıyor.

И аз се изгубих. Домът ми ме зове.
Ben çok kez kayboldum… evim beni çağırır.

Страната зове момчетата на 18 и 19.
Ülke 18-19 yaşindaki̇ gençleri̇ çağiriyor.

Моите извинения, но дългът зове.
Özür dilerim, görev beni çağırıyor.

Адът зове ада".
Cehennem, cehennemi çağırır.

Когато дългът зове се отзоваваме, нали?
Görev çağırdığında gelmemek olmaz, değil mi?

Страната ни зове.
Ülkemiz bizi çağırıyor.

Нямаш избор, когато Бог те зове да свършиш работата Му.
Tanrı kendi işini yapmaya çağırdığında senin bir seçeneğin yoktur.

Работата ме зове.
Görev beni çağırıyor.

Гарванът зове Скай да го последва.
Kuzgun sesleniyor, Gökyüzüne onu takip etmesini söylüyor.

Чух го, нещо вътре ме зове.
Duyuyorum. İçerdeki bir şey beni çağırıyor.

Идете там, където зове сърцето ви.
Yüreğinin çağırdığı yere git.

Дългът ме зове.
Görev beni çağırıyor.

Той ме зове, но аз не мога да му помогна.
O burada ve bana sesleniyor, ama ona yardım edemem.

Човек зове злото, както зове
İnsan, hayra dua ediyormuşçasına şerre de dua eder

Дансингът зове.
Dans pisti çağrıyor!

Слушай това, което те зове отвътре.
İçeriden sana seslenenleri dinle.

Дългът ме зове.
Görev beni bekler.