МОЖЕШ - превод на Турски

• edebilirsin
• yapabilirsin
• olabilirsin
• edebileceğini
• yapabileceğini
• alabilirsin
• verebilirsin
• belki
• mümkün
• nasıl
• bunu yapabilirsin
• bile
• herhangi
• edebiliyor musun
• artık
• daha
• alabiliyor musun
• şey
• i̇stersen

Примери за използване на Можеш на Български и техните преводи на Турски

само ти можеш.
Ancak sen verebilirsin.

Но можеш да ни помогнеш да предпазим всички останали, ако пожелаеш.
Ama herkesi ondan korumamıza yardımcı olabilirsin tabii istiyorsan.

Да не мислиш, че можеш да дойдеш тук, и да ме заплашваш?
Buraya gelip beni tehdit edebileceğini mi sanıyorsun?

Можеш ли да си представиш, какво е да работиш в завода?
Fabrikada çalışmanın nasıl bir şey olduğunu düşünebiliyor musun?

Можеш да започнеш от това защо сама купуваш бутилка водка в събота следобяд.
Belki neden cumartesi öğleden sonra tek başına votka aldığından başlayabilirsin.

Ако не мислиш, че можеш да се приближиш, да го погледнеш в очите.
Eğer yapabileceğini düşünmüyorsan yanına böyle yaklaşıp gözlerinin içini bak.

Не можеш да се катериш по планинско въже, то е твърде тънко.
Dağcı ipine tırmanmak mümkün değildir. Çünkü çok incedir.

Само с тази можеш да купиш хотел"Риц" в Париж.
Sadece bununla bile Paristeki Ritz Otelini satın alabilirsin.

Разбира се, че можеш да приключиш всичко това и да я убиеш веднага.
Tabii istersen onu hemen öldürüp buna son verebilirsin.

Знам, че в момента изглежда невъзможно, но можеш да имаш нормален живот.
Şu an mümkün görünmüyor, biliyorum ama normal bir hayata sahip olabilirsin.

Виж, имам два проблема и за единия можеш да ми помогнеш. За кой?
Bak, iki problemim var ve birinde bana yardım edebileceğini düşünüyorum?

Ти можеш.
Sen bunu yapabilirsin.

Можеш да му кажеш, че жена му… е обратна.
Belki ona söylemek istersin, karısı bence gay.

Не мисля, че можеш да казваш кой какво да прави.
Bence, neyi nasıl yapacağımızı söyleyecek durumda değilsin.

Знам, че можеш, Сам, но… ще го направиш ли?
Yapabileceğini biliyorum, Sam ama yapacak mısın?

Джордж, не можеш да спреш майка си да бръщолеви каквото си иска.
George, annen konuşmak isterse… engellemen mümkün değil.

Ник, можеш да внушиш на хората да проследят враговете ти.
Nik, düşmanlarını izletmek için insanları etki altına alabilirsin.

Как можеш да си загрижена за някой толкова грозен и глупав?".
Çok çirkin ve ahmak birine nasıl değer verebilirsin?''.

Можеш да помогнеш като седиш на този стол и не мърдаш.
O sandalyede hiç kıpırdamadan oturarak yardımcı olabilirsin.

Б'Рат Уд каза, че можеш да ни помогнеш.
BRat Ud bize yardım edebileceğini söyledi.