ОБЛАГИ - превод на Турски

• faydaları
• yararları
• kazanç
• çıkarları
• çıkar sağlamak

Примери за използване на Облаги на Български и техните преводи на Турски

Това че Катрина се свърза с Икабод чрез огледалото донесе много облаги.
Katrinanın Ichabod ile iletişim kurmasına izin vermek bize daha fazla yarar sağladı.

Повече пари и облаги.
Daha çok ücret ve imtiyaz.

ПАСОК, главната опозиционна партия, изглежда не е извлякла политически облаги от ситуацията.
Ana muhalefet partisi PASOK durumdan siyasi bir avantaj elde etmiş gibi görünmüyor.

Те ви предлагат безплатни облаги, които работят съвсем различно.
Size oldukça farklı şekilde çalışan ücretsiz avantajlar sunuyorlar.

Това идва на висока цена за данъкоплатеца и не произвежда пропорционални облаги.
Bu mükellefler için yüksek bir maliyet oluşturuyor ve nispi hiçbir fayda sağlamıyor.

Заплащането е добро и има добри облаги.
Maaşı dolgun ve çok iyi imtiyazları var.

Радвам се, че Хенри съумя да извлече облаги от инцидента.
Henrynin başkanın evinde olan kazadan kendine çıkar sağlamasına sevindim.

Наскоро член от семейството ми се опита да манипулира сайта ни за лични и политически облаги.
Yakın zamanda bir aile üyesi sitemizi politik kazancı için kullanmaya çalıştı.

И социалните облаги. Степента на самостоятелно заетите коли е,
Ve sosyal faydaları: tek kişi yolculuk oranı,

Пигу счита, че в пазарната среда се проявяват случаи, когато цените не отразяват истинските обществени разходи и облаги.
Pigou, piyasa fiyatlarının gerçek sosyal maliyet ve yararları yansıtamadığı durumlar olduğunu ileri sürdü.

Математиците не се мотивират от пари и материални облаги, нито от практическото приложение на труда им.
Matematikçiler para, maddi kazanç ve hatta çalışmalarının pratik uygulamaları tarafından motive edilmiyorlar.

Не за Господ, не за страната, не за облаги-- просто като основна единица за глобално взимане на решения.
Tanrı için, ülke için, çıkar sağlamak için değil. Tıpkı küresel çapta karar vermek için basit bir ölçek gibi.

е цел на много корпорации и правителства, които изтощават околната среда заради икономически облаги.
hükümetin dikkat ettiği büyümenin devam etmesi ve bu büyüme ekonomik kazanç için çevremizi tüketmekte.

Че индианците са станали жертва на, цитирам:" На лични апетити и облаги".
Yerlilerin kurban edildiğini söylemiş, ve alıntı yapıyorum'' özel istekler ve çıkar sağlamak için.''.

Възможностите за околната среда от този конкурс са много по-големи, отколкото всички бизнес облаги, които аз или ти преследваме.
Çevresel konular, dar görüşlü ticari çıkarların peşinde koşan herkesi, hatta beni ya da seni bile gölgede bırakır.

И създадохме желязото. В него има огромна сила и облаги за хората, и за да изпита Аллах кой дори в уединение помага на Него в рел.
Büyük bir kuvvete ve halk için yararlara sahip olan demiri de indirdik ki ALLAH kendisini ve elçisini inançla destekleyenleri ayırsın. ALLAH Güçlüdür, Üstündür.

Не трябва ли ние, давайки му всички облаги на правата, които определят системата на правителството да му покажем кои сме?
Hükümet sistemimizi tanımlayan hakların tüm faydalarını ona vererek, bu adama kim olduğumuzu göstermemiz gerekmez mi?

Обратното също е възможно, допълни той, визирайки поставянето на условия за предаването на осъден престъпник с цел получаване на политически или други облаги.
Siyasi veya başka türlü kazanç için hükümlü bir siyasiyi teslim etmeye şart koşulmasına atıfta bulunarak, bunun tersinin de doğru olabileceğini de sözlerine ekledi.

престъпник не получава облаги от извършено престъпление.
bir suçlu işlediği suçtan ötürü kâr elde edemez.

И създадохме желязото. В него има огромна сила и облаги за хората, и за да изпита Аллах кой дори в уединение помага на Него в рел.
Ve kendisinde büyük bir kuvvet ve insanlara birçok yararlar bulunan demiri indirdik ki Allah, kimin( ondan yararlanarak) gaybda( görmediği halde) kendisine ve elçilerine yardım edeceğini bilsin,( ortaya çıkarsın). Şüphesiz Allah kuvvetlidir, daima üstündür.