Примери за използване на Bir avantaj на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ben bu bir avantaj olduğunu düşünmüyorum.
Bu da vatandaşlar için çok ciddi ve önemli bir avantaj.
Bu kullanıcı için de, bizim için de tabii ki bir avantaj.
Itiraf etmek gerekirse, bunu bir avantaj olarak kullanabilirsin.
Sen hep, çaresizliğin zengin çocuklarda olmayan bir avantaj olduğunu söylerdin.
Efendim, bu temel Gerçekten bizim için bir avantaj.
İriliği ve vasfı bir avantaj.
Yine başka bir avantaj.
Profesyonel taşımacılar için bir avantaj ağı.
Ana muhalefet partisi PASOK durumdan siyasi bir avantaj elde etmiş gibi görünmüyor.
Psikolojik rahatlık Fenerbahçe için önemli bir avantaj olacak.
Kalıcılığı ise ayrı bir avantaj.
Bu arada turizm sektöründe yabancı dil bilmek genelde bir avantaj olarak kabul edilir.
Delice gelecek biliyorum ama bu bir avantaj.
Eşcinsellik elbette bir avantaj değil, ama utanılacak birşey
Eş cinsellik tabii ki bir avantaj değildir, fakat utanılacak bir şey
Önümüzdeki yıllarda bölgeye enerji sağlayabilecek olanlar, uzun vadede müthiş bir avantaj kazanacak.
Evet, takım elbise onlara bir avantaj sağlıyor, Ama onlar da bir haber ile geliyorlar.
Ve içki var idi yerde o hayal-'' O bir tremenjous bir avantaj var, kesinlikle'' Mr. Marvel dedi.
bu onlara spirituel gelişimlerine devam ettikleri zaman kullanışlı bir avantaj sağlayacaktır.