Examples of using Bir avantaj in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Artık elinde bir avantaj var.
Birisi sana bir avantaj sunduğunda onu değerlendir.
Bu bir avantaj.
Korkuyor gibi davranmak bir avantaj. Akıllı ol.
Bize bir avantaj sağlar bu.
Bu bir avantaj olayı.
Bize bir avantaj lazım, ki o da geldiğiniz yerde.
Şu anda bize bir avantaj lazım ve o avantaj da Ralph.
Musonun getirdiği bir avantaj var.
Bana da senin gibi bir avantaj verseler hemen alır giderdim.
Bence kendine bir avantaj sağlayabilmek için söylemiyorsun.
Çocuk bakmak bir avantaj daha sağlar.
Bu bir avantaj.
Bu bana bir avantaj sağlamaz, çünkü her halükarda onu istemiyorum!
Bu yüklenmemiz gereken bir avantaj.
Ve bu program bir avantaj.
Kimin ne olduğunu biliyorum. Bu bir avantaj.
Belki et takas kendilerini bir avantaj vazgeçmek.
bize bir avantaj lazımdı.
Trenyollarındaki işin bize bir avantaj sağlayabilir.