SOMEWHERE in Turkish translation

• bir yerinde
• bir yerde
• bir yer
• biryerlerde
• yere
• bir yere
• bir yerlerde
• bir yerlere
• biryerde
• biryere
• biryerlere

Examples of using Somewhere in English and their translations into Turkish

Take him somewhere. Well?- What?
Eee?- Ne? Onu başka yere götürün?

Can we just go somewhere, like, more simple?
Daha basit biryerlere gidebilir miyiz?

I think your concern should be directed somewhere else, not here.
İlginizi buraya değil, başka yere yönlendirmelisiniz bence.

Miss Hendrix, I'm sure he just got hung up somewhere.
Bayan Hendrix, eminim yanlızca biryerlere takıImıştır.

Sit your pretty ass on over there and stare off somewhere else.
Güzel kıçını şuraya koy ve başka yere bak.

Today after school… we will all go out somewhere to celebrate Aditi's birthday.
Bugün okuldan sonra hepbirlikte Aditinin doğum gününü Kutlamak için biryerlere çıkacağız.

I know dear, butlfl stitch him up he'lljust tear somewhere else.
Biliyorum tatlim ama tüylerini artik başka yere döksün.

It was like my mom was taking all the pain and hiding it away somewhere.
Sanki annem tüm acısını alıyor ve uzaklarda biryerlere saklıyor gibiydi.

He's locked away somewhere. You will never find him!
Onu asla bulamayacağınız bir yere kapattım!

Let's go somewhere quiet. We can't talk here.
Burada konuşamayız. Sakin biryerlere gidelim.

We're somewhere near the Channel, unless I miss my guess.
Manş Denizine yakın bir yerdeyiz, yanılmıyorsam eğer.

I hope she's somewhere today, Jack, and that she's comfortable.
Umarım Bella bugün bir yerlerdedir ve rahattır, Jack.

Find somewhere to hide.
Saklanacak biryer bul.

Hey! Do you need somewhere to stay?
Hey, yatacak biryer lazım mı?

You're out there somewhere, Beer Baron,
Oralarda bir yerdesin, Bira Baronu

Let's find somewhere to sit down.
Oturacak biryer bulalım.

We're somewhere in the evacuation zone. I'm not sure where.
Tahliye bölgesinde bir yerdeyiz ama nerde olduğumuzdan emin değilim.

I'm somewhere else… I dreamt… that I fell asleep in the middle of filming.
Film çekilirken… Başka bir yerdeyim ben… uyuyakaldığımı gördüm düşümde.

I'm somewhere out there in the upturned yacht and you're with me.
Ben dışarıda başka bir yerdeyim ve sen de benimlesin.

Somewhere, some foster family thought I was with my father, and so on.
Bir yerlerdeki bir koruyucu aile de babamın yanında olduğumu sanıyordu.