СЛАБ - превод на Турски

• zayıf
• kötü
• düşük
• sıska
• hafif
• ince
• kısık
• güçsüz
• zayıflamış
• cılız
• aciz

Примери за използване на Слаб на Български и техните преводи на Турски

Изглеждаш слаб.
Zayıflamış görünüyorsunuz.

Слаб призрак и едно бяло куче.
Sıska bir hayalet ve beyaz bir köpek.

Няма слаб филм.
Kötü film yoktur.

Има слаб енергиен сигнал някъде под тази бъркотия.
Bu yığının altında hafif bir güç sinyali var.

Просто сложи всичко във фурната, Карл, На слаб огън.
Carl. Her şeyi fırına koy Carl, düşük ısıda.

Че Марти е умрял защото организма му е прекалено слаб да се пребори с грипа.
Belirtilere göre Marty, metabolizması griple mücadele edemeyecek kadar güçsüz olduğu için ölmüş.

Сварете всичко на слаб огън.
Kısık ateşte hepsini kaynatın.

Необходимо е много повече от слаб ирландец, за да бъда наранена.
Cılız İrlandalının tekinin beni incitmesi için bundan çok daha fazlası gerekir.

Имали ли сте счупване на кост след слаб удар или падане?
Herhangi bir kemiğinizde hafif bir çarpma veya düşme sonrası kırık oluştu mu?

Наистина изглежда слаб.
Çok kötü görünüyor.

Моралното превъзходство да бъдеш слаб?
Sıska olmanın getirdiği ahlaki üstünlük?

Тъмен, слаб мъж с белег на лицето
Esmer, ince yüzlü bir adam,

Надявал си се да ме намериш слаб и ранен.
Beni zayıflamış ve yaralı bir halde bulmayı bekliyordun.

Пулса е слаб.
Nabzı çok düşük.

Може би това значи, че си твърде слаб, за да разбираш разликата.
Belki de bu senin farkı bilmek için fazla güçsüz olduğun anlamına geliyordur.

Синът ми е слаб, но аз съм неговата сила.
Oğlum… o çok aciz. Ben onun kudretiyim.

Слаб вятър от изток,
Cılız esen doğu rüzgarı.

Сварете всичко на слаб огън.
Hepsini kısık ateşte kaynatın.

Той е като дете непрекъснато болен и слаб.
Çocuk kendisini devamlı kötü ve hasta hisseder.

Чух слаб шепот.
Hafif bir fısıltı duydum.