Примери за използване на Önder на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Önder değil sebebi, Clarke.
Önder sen misin?
Kendi kendinize, neden“ Önder Ülkelerin” savaşa hazırlandığını sorun.
Önder belleyecekleri biri lazım onlara, kendi başlarına bir şey yapamıyorlar.
Gerçek sanatçı, önder olan bir sanatçı.
Dünyada önder ülke.
Önder,'' Bu girişim baştan sona bir NATO operasyonu?
Önder ÖNDEŞ Çocuk yetiştirmek dünyanın en zor işi.
Benim kendi Natbildam var ve sonraki Önder o olacak.
Şimdide var mı önder?
Çünkü benim halkım İsraili güdecek olan önder senden çıkacaktır.''.
Bakın, onu halklara tanık, Önder ve komutan yaptım.
Hani Rabbi, İbrahim i bazı kelimelerle imtihana çekmiş, o da onların hakkını vermişti de Rab şöyle demişti:'' Seni insanlara önder yapacağım.''.
Önder Şabat Günü RABbe sunacağı yakmalık sunu olarak kusursuz altı kuzu, bir koç sunacak.
Ben seni insanlara önder yapacağım, demişti.
Tüm bunlar önder bir bilimadamı olduktan ve Cornellin Beslenme Bilimi Bölümü için milyonlarca dolarlık araştırma ödeneğini garantiledikten sonra oldu.
Önder içeri gireceği zaman eyvandan girecek
Bir zaman Rabbi İbrahim i birtakım kelimelerle sınamış, o da onları tamamlayınca:'' Ben seni insanlara önder yapacağım'' demişti.
Parti, özellikle de onun önder unsurları, devrimci pratikle kopmaz bağlarla bağlı olan Marksizmin devrimci teorisini tamamıyla özümlemelidir.
Rabbi, bir zamanlar İbrahim i birtakım kelimelerle sınamış; o da onlara eklemişti:( Tanrı)'' Seni insanlara önder yapacağım,'' demişti.