Примери за използване на Özerklik на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kumandan Danielsın babası, 1914te İrlandanın özerklik yasasının çıkarıIdığı sırada Lord Asquithe şiddetle muhalefet etmiş.
dış ilişkiler, özerklik ve öz idarenin tesisi
Söz konusu planda, Sırp toplumuna belli bir seviyede özerklik verilerek Kosovanın bağımsızlığı öngörülüyor.
Birinci Voyvodina Konvansiyonuna katılan Voyvodina siyasi partileri, daha fazla özerklik çabalarına uluslararası destek çağrısında bulundular.
İki taraf, Kosova için hazırlanan yol haritasında bir derece özerklik tanınacak olan Arnavut harici toplum sayısı üzerinde anlaşma sağlayamadı.
Sırp heyeti teklif edebileceği en fazlasını yüksek derecede özerklik olduğunu söylüyor.
Ancak Vecernje Novosti gazetesi, uluslararası arabulucuların Belgradın özerklik önerisini'' büyük dikkatle'' dinlediklerini yazdı.
Bu da, bilimsel olarak, çalışanların motivasyonlarının çok düşük olmasına yol açıyor. Çünkü insanları gerçekte motive eden şeyler özerklik, beceri ve hedef.
Eskiden, ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkına sahip olmaları ilkesi, genellikle yanlış yorumlanırdı; bu ilkenin, ulusların özerklik hakları derekesine düşürüldüğüne sık sık tanık olunurdu.
Süregelen barış ortamı, şu anda batı kıtasındaki anayurtları için… özerklik isteyen Ansata ayrılıkçılarının terörist saldırılarıyla son bulmuş durumda.
Belgrad müzakere süreci boyunca yalnızca geniş özerklik teklif etti ve eski BM özel elçisi Martti
Tiran, Osmanlı İmparatorluğundan özerklik isteyen Arnavut topraklarını savunmak amacıyla 1878 yılında kurulan Prizren Birliğinin 130. yıldönümünü kutlamak amacıyla 10 Haziran Salı günü bir dizi kültür ve bilim etkinliğine ev sahipliği yapmaya başladı.
1984 yılından bu yana ülkenin güneydoğusunda Kürtlere özerklik verilmesi yönünde kanlı bir kampanya yürütüyor.
Seçmenler, Türk devletinde- Kürtlere özerklik hakkı tanıyan yeni bir anayasa
Bağımsızlık ve özerklik, hukuki açıdan Sırbistan-Karadağın bir parçası olmasına karşın 1998-1999 ihtilafının sona ermesinden bu yana BM tarafından yönetilen Kosova için telaffuz edilen statü seçenekleri arasında yer alıyor.
AB tarafından hazırlanan ve iki etnik topluma da geniş özerklik tanıyan gevşek bir federasyonun kurulmasının yanı sıra bir miktar
DTP,-- Kürtlere özerklik tanıyan yeni bir anayasanın kabulü de dahil olmak üzere- Türk devlet sisteminde radikal değişiklikler yapılmasını ve PKK militanları için genel af çıkarılmasını istiyor.
Voyvodina Sosyal Demokrat Birliği( LSV) üyesi Bojan Kostres 11 Ekim Çarşamba günü yaptığı açıklamada, anayasa taslağının çoğunlukla'' Sırbistanın tahıl ambarı'' olarak atfedilen eyalete yeterli özerklik tanımadığını söyledi.
Avrupanın diğer ülkelerinde uygulanmakta olan eğitim sistemlerinin demokrasi, özerklik, fırsat eşitliği,
Yılında Çine devredilen eski İngiliz kolonisine, sözde'' bir ülke, iki sistem'' politikası altında en az 50 yıl süreyle yüksek derecede özerklik verilmişti.