Примери за използване на Anlamayan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Onları anlamayan sensin bir kere!
Bu işten pek anlamayan birine dinletin ve tepkilerini izleyin.
polis işlerinden hiçbirşey anlamayan bir.
Evet. Hiçbir şeyi anlamayan aptal kız gibiyim.
Evet, ama onun sorununu anlamayan çalış.
Anlamayan birine bir şeyler söylemeye de bayılırım. Öpücük nedir bilmeyen birine.
Benim için, bu şey gibi, arabalardan anlamayan biriyse galeriye gider
bu da, şüphe yok ki anlamayan bir topluluk olmalarındandır.
gerçeği bilip anlamayan kimselerdir.
acı çeken ve sebebini anlamayan bir çocuğun sitemi ile karışık nezaketten başka bir şey yansıtmıyordu.
Günümüzde siyasetten zerre kadar anlamayan siyasetçiler, Saraybosnada hiç Hırvat olmadığını söylüyor,
Allah tan çok sizlersiniz; çünkü onlar, anlamayan kimselerdir.
Çatışma ve intikam dürtüsü, Karmayı anlamayan kişilerin eylemleridir
hemen hiçbir sözü anlamayan bir kavim buldu.
Bunu anlamayan yönetmenler, ayak bileklerinden ağaca asılmalı,
Nihayet iki sed arasına ulaşınca onların önünde hemen hiç söz anlamayan bir kavim buldu.
orada nerdeyse hiç laf anlamayan bir millete rastladı.
belki bir gün anlamayan birisiyle tanışırsın.
Dr. WaIker bana senin futboldan hiç anlamayan bay Remoyu koçluğa neden seçtiğini anlatıyordu. .
Oyunun adından bile besbelli içeriğini anlamayan takım arkadaşım sayesinde Prenses Victoriayla güneşin doğuşuna doğru kayak yapacağız.