Примери за използване на Annenin sana на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Eve gittiğinde annenin sana yemek yapması gerekecek.
Gördüğüm şey, annenin sana yaptırdığı şeylerdi.
Onlara babanın cenazesinde korkunç annenin sana bağırdığını anlat.
Annenin sana daha iyisini öğrettiğini biliyorum.
Annenin sana söyleyecek bir şeyleri var.
Annenin sana karşı olan hayal kırıklığı hâlâ yerli yerinde.
Annenin sana upir doğasını öğretmediğini sanıyordum.
Unutma, annenin sana verdiği hediyeyi bu yıl açıyoruz.
Annenin sana ne yaptığını hatırlamıyor musun?
Annenin sana hitap ettiği gibi konuşma benimle.
Annenin sana yaptıkları neyi değiştirir ki?
Annenin sana bir hediyesiydi bu, değil mi?
Annenin sana spagetti yemeyi öğrettiği zamanı hatırlıyor musun?
Martta, Annenin sana ne yapacağını biliyor musun?
Buna rağmen annenin sana saldırdığını düşünüyorsun demek.
Annenin sana bu zırvalıkları söylemesini bir türlü anlamıyorum.
Belki de, ama annenin sana sadece yakınında ulaşabileceği bir miktar para olduğu için geri dönen bir üçkâğıtçı olduğunu söylemek pek de iyi bir seçenek değildi.
Annenin sana hiç bir zaman sahip olamazsın dediği arabaya sahip olmak gibi bir şey.
Bileklerini kesmiyorsun ama dikkatsizsin muhtemelen sebebi annenin sana, bu dünyada bir fazlalık olduğunu söylemesi.
Aiden, annenin sana, etrafı dağıttığın zaman topla dediğini hatırlar mısın?