Примери за използване на Annenin seni на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Annenin seni kırmasına üzüldüm. Ama en nihayetinde yanılmış, çünkü yalnız değilsin.
Annenin seni yatırmasına izin ver?
Annenin seni bırakıp kaçmasına şaşmamalı.
Ting-Yyu, bu annenin seni istemediği anlamına gelmiyor.
Annenin seni affettiğini sanıyordum?
Annenin seni burada, yabancı bir adamla bulmasını istemeyiz, değil mi?
Ama annenin seni dinlemesini isterdin?
Annenin seni özlediğini biliyorum ve seni görmek hoşuna gidecek.
Bu senin kafayı yemiş annenin seni rahat bırakmasının tek yolu.
Annenin seni doğurduğu yaştan bir yıl daha genç.
Annenin seni eve getirdiğimiz hafta boyunca gözünü uyku tutmamıştı.
Annenin seni terkettiği zamana ne dersin?
Annenin seni doğururken öldüğünü söylemiştin?
Cole annenin seni çocukken terk ettiğini söylüyor.
Annenin seni Estherin eskilerini giymek zorunda bırakması tam yedi yılımızı aldı.
Baban, annenin seni sakladığını düşünmüş ama bu doğru değildi, değil mi?
Sadece, annenin seni iyi yetiştirip yetiştirmediğini görmek istedim.
Bir kadını öpersen annenin seni minyatür bir giyotinle hadım edeceğini mi düşündün?
Bu'' A'' manyağı benim annenin seni kurtarmak için bu salakla yattığına inanmamı bekliyor.
Annenin seni sürmesi için, seni feda etmesi için