Примери за използване на Bakmaya на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Görüntülere bakmaya gittiğimde şerif bunu kendi yapacağını söyledi.
Güzel kızımıza bakmaya.
Bebeğin odasına bakmaya gidiyorum.
Ayrıca bebek resimleriyle dolu kitaplara bakmaya bayılırlar.
Bildiğim gibi ona bakmaya devam edeceğim.
Laboratuvar sonuçlarını bekliyordum. Sonra cesede bir kez daha bakmaya karar verdim.
Yeni bir ev bakmaya gitmek ister misin?
Doktora bakmaya gittim, ama onu bulamadım.
Bakmaya bile korkuyorum.
Rıhtımda bir şeye bakmaya gitmiştim sonra biri başımın arkasına vurdu.
Ben de cinayetten önceki günlerin ve haftanın görüntülerine bakmaya başladım.
Deadshot soruşturmanızda işler nasıl gidiyor diye bakmaya gelmiştim sadece.
Alinin defterlerine bakmaya başladım.
Biliyor musun, Anna, buraya annene bakmaya geldiğim günü hatırlıyorum da.
Resmin bütününe bakmaya çalışıyorum.
Gözlerime bakmaya devam et.
Heatin maçına bakmaya gidebiliriz ya da Everglades bataklık turuna katılabiliriz, sen seç.
Neredeyse bakmaya korkacağım.
Romana bakmaya gelmiştim.
Suya bakmaya.