Примери за използване на Basketbolu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Keş bebek basketbolu.
Bu sefer, baban basketbolu bırakıyor.
En çok voleybol ve basketbolu seviyorum.
Futbol ve basketbolu seviyor.
Sanki kiralamış gibi basketbolu bırakıyorsun.
O tekerlekli sandalye basketbolu.
Evet, basketbolu seviyorum.
Basketbolu sever misin?
Basketbolu nerede öğrendin?
Bana basketbolu sevmeyi ve oynarken eğlenmeyi öğrettiler.
Efsane Basketbolu Bıraktı.
Sahilde, ona basketbolu anlattım, fakat bunda başarılı olamadım.
Su anda Lamar Allen basketbolu olabilecek en üst seviyede oynuyor.
Siktiğimin C.Y.O. basketbolu buna inanır mısın?
Son zamanlarda basketbolu sevmeye başladım.
Sonra basketbolu ne zaman bıraktın?
Bana basketbolu hatırlatma.
Siyah birine basketbolu vermek gibi bu.
Size basketbolu sevdiren en önemli şey nedir?
Dünyanın basketbolu artık burada.