Примери за използване на Bedende на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Biz, iki bedende tek ruhuz.
Bu genç bedende hapsoldum.
Ruhum artık bu bedende var olmayacak.
Şüphelimiz 40 yaşlarında, ortalama boyda ve bedende koyu tenli.
Doğduğu bedende yaşamıyor, sen
Ve aslında şimdi bedende bulunan her insan, Yükselmiş Üstatlarla bağ kurma potansiyeline sahiptir.
Bu bozukluklar ilk önce enerji bedenin katmanlarında ve sonra da fiziksel bedende ortaya çıkar.
yani beşinci çakra, bedende deği* şimin olduğu yerdir.
Bu bedende gerçekten çok eğlendim. Bence artık oynayacak başka birisini bulmalıyım değil mi?
Kolu getirmemde beni hiçbir şey durduramaz, hangi bedende olduğum da fark etmez.
Ölümden sonra Büyük Mahkeme‟de ruhun hangi bedende yeniden doğacağına karar verilir.
Mesih bende yaşıyor ve şimdi bedende yaşadığım hayatı, beni seven
Ben ve diğer Yükselmiş Üstatların olduğu gibi şimdi bedende bulunan Dünya insanlara, hissettiğimiz Aşkın gücüne dayanan bir sonraki mesajı vermek için size tekrar gelen BEN Gautama Budayım.
Mesih bende yaşıyor ve şimdi bedende yaşadığım hayatı,
Bedende bulunan, vücüdümün tüm fonksiyonlarıyla canlı bir insan olduğumu anlıyor,
Mesih bende yaşıyor ve şimdi bedende yaşadığım hayatı,
Polis Miltonun cansız bedeninin yanında telesekreterde bu mesajı bulacak.
Fiziksel bedenden sonra yoga,
Ancak, hiçbir zaman bedeninizin ihtiyacı olduğundan fazlasını yememelisiniz.
Çocuklarımızın sadece bedenleri değil, kalplerini de ısıtmak istedik.