Примери за използване на Bilgisayarın на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sen, bilgisayarın, gücelleştirmesini yapan sivil bir mühendissin.
Bilgisayarın sporla ne ilgisi var?
Какво общо имат компютрите и спорта?Demek istediğim bilgisayarın sporla ne gibi bir ilgisi vardır?
Искам да кажа… Какво общо имат компютрите и спорта?Bilgisayarın içinde.
В компютрите.Bilgisayarın kontrolünü ele geçirdi, bütün bilgileri taradı.
То завладя компютрите, сканира всичката информация.Bilgisayarın ve telefonun sende kalsın istiyor musun?
Искаш ли да запазиш лаптопа и мобилния си?Teorik olarak bilgisayarın yapamayacağı şey yok.
Няма лимит това, което могат да правят компютрите.Hayır bilgisayarın tuşları olur.
Не, компютрите имат копчета.Bilgisayarın yanında mı?
Имаш ли лаптопа?Patronum hiçbir bilgisayarın güvenli olmadığına inanıyor.
Шефът ми, не вярва, че компютрите са защитени.Olmayan tek şey bilgisayarın.
Bilgisayarın ekranı kırılmış.
Екранът на лаптопа е счупен.Şu an bilgisayarın nerede Josh?
Джош къде е лаптопа сега?Bilgisayarın başında çok fazla zaman geçirdim.
Прекарвам твърде много време пред компютъра.Bilgisayarın sabit sürücüsünden kurtarabildiğim bir e-mail bölümü vardı.
Bir insanla bilgisayarın etkileşime sokulmasıdır.
Това е когато човек си взаимодейства с компютър.Bilgisayarın gücünü asla küçümseme.
Не подценявай силата на компютрите.Bakın, bilgisayarın hafızası şu şekilde.
Ben bilgisayarın ve internetin olmadığı bir hayat düşünemiyorum.
За мен няма ден, в който да нямам достъп до компютър и интернет.Aslında bu müzik seti ve bilgisayarın öldürmesini açıklıyor ama kamyonetin değil.
Има логика за компютъра и стереото, но не и 
