Примери за използване на Bilgisayara на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kim kilitli bir ofiste kilitli bir çekmecede sakladığı bilgisayara şifre koyar ki?
Henüz bilgisayara pek bakamadım.
Bilgisayara girdikten sonra makine hemen çevirecek.
ilk bilgisayara sahip olduğumuz zamandı.
беше, когато взехме първия компютър.Gerçek hayatta ne zaman bilgisayara ihtiyacımız olacak ki?
Кога ще ни трябват компютри за истинският живот?İşini yapmak için bilgisayara ihtiyacı olduğunu söylemişti değil mi?
Тя каза, че компютърът е необходим, за да ръководи бизнеса си, нали?Bir fincan kahveye ve bilgisayara ihtiyacım vardı.
Имах нужда от чаша кафе и компютър.EternalRocks şu an sadece daha çok bilgisayara yerleşmek için çalışıyor.
За сега EternalRocks единствено цели да увеличи броя заразени компютри.Çocukluğundan bu yana teknolojiye ve bilgisayara ilgisi var.
Още от малък се интересува от технологии и компютри.Linux, hem de bilgisayara.
Линукс", персонални компютри?Bilgisayara bakalım.
Şuna bak Stan. Gerçeğini görebiliyorken neden bilgisayara bakıyorsun?
Защо да зяпаме компютрите, когато може да видим истинското!Bütün günümü bilgisayara bakarak geçirdim ve hiçbir yere de varamadım.
Цял ден гледах лаптопа и не постигнах абсолютно нищо.Başkasının bilgisayara dokunduğunu gördünüz mü?
Видяхте ли някой да пипа лаптопа?Ben de küçük yardımcı olarak her şeyi bilgisayara yükleyip getirdim.
Малкият помощник, който съм аз, реших да заредя всичко на лаптопа.Yani, cep telefonundan bilgisayara, her şeyde çalışabilir.
Тоест от мобилни телефони до компютри, работи с всичко.Bilgisayara ya da MTAC erişimine izin verilmediği sürece de iletişim kuramayız.
Поне докато не получим достъп до компютър или Bilgisayara mı İhtiyacınız Var?
Кой има нужда от компютър?Bilgisayara ihtiyacı olmadığını göstermek isteyen bir bilgisayar dahisi.
Bilgisayara bak ve şunu tercüme et.
Отиди до компютъра и преведи това.
