Примери за използване на Bir bulut на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Nihayet azabın( ufukta) geniş bir bulut halinde vadilerine doğru geldiğini görünce:'' Bu,
Rüzgârlar bir bulut kaldırır. Derken onu ölü bir beldeye sevk ettik
Eğer o reaktörler erir ve Bostonın üzerinde radyoaktif bir bulut oluşursa barış sürecinizin öleceği kesindir birkaç milyon Amerikalı ile birlikte.
Gündüzün bir bulut sütunuyla, geceleyin yollarına ışık tutmak için bir ateş sütunuyla atalarımıza yol gösterdin.
rüzgarları gönderir de bir bulut savururlar. Derken onu gökyüzünde nasıl dilerse öyle serer,
Yaklaşık bir bulut 500 ton( 100 fil)
Gece gündüz ilerlemeleri için, RAB gündüzün bir bulut sütunu içinde yol göstererek,
Allah tır ki, gönderdiği rüzgarlar bir bulut kaldırır, onu ölü bir ülkeye süreriz,
Derken, onu( azabı) vadilerine doğru yönelerek gelen bir bulut şeklinde gördükleri zaman,'' Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur'' dediler.
Yüzeyi kalın bir bulut örtüsü tarafından saklanıyordu ve bu dingin dış
Nihayet onu, vadilerine doğru gelen geniş bir bulut halinde görünce:'' Ha, dediler, bu bize yağmur getirecek bir bulut!''.
onun üstünden bir dalga onun üstünden de bir bulut( örtmektedir).
onun da üstünde bir bulut vardır.
Fırtına, atmosferde ya bir bulutun içinde ya da bir bulut ile yer arasında oluşan elektrik boşalmalarıyla kendini belli eder.
Titanda volkanlar metan ve etan olarak püskürüyorsa ve muhtemelen bu nedenle çok kalın bir bulut örtüsüne sahip. Bu turuncu sis Titanı çevreliyor.
Onlar anketi doldururken, fotoğraflarını bir bulut hesaplama ünitesine yükledik,
Sonra, belki de bir bulut örtüsünün altına saklanmış ikinci bir dünya olan Venüs gelir.
Diğer bulut hizmetleri ya çok teknik, ya da kullanımı kolay değil, veya kullanıcıların bir bulut depolama hizmetinden beklentilerine oranla yeterince kapsamlı değiller.
Bu sis kimyasal içeriğe sahip ve Arnavutlukun bazı şehirlerinde sıkça görülen bir bulut şeklinde.
Çiçeklenmiş ağaç tepeleri altımızdan fışkırıyordu ve bir bulut hafifliğiyle onların üstünde oturuyorduk.