Примери за използване на Bir patates на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
İpte bir patates çuvalı gibi asılı kalırsın.
Annie ve torunum bir patates çuvalına dönmesin.
Bir patates gördüğüme sevineceğimi hiç sanmazdım.
Bir patates çuvalı gibi gittin, Sana o kadarını anlatacağım.
Bu yüzden kıvrık bir patates sadece iki puan alabilir.
Birisini arada bir patates varken vurmak için iki el gerekiyor.
Bir patates alacağım.
Adam başına bir parça tavuk ve bir patates.
Adam başı bir parça tavuk ve bir patates dedim.
Oyunculuğunuz berbat ve ancak bir patates salatasına lazımsınız.
Ganeshji bize görünmek icin, neden bir patates secti?
Mütevazi bir patates. Bunları hazırlamak için epey zaman harcadım ben-- 25 yıl--.
Haydi kendimize bir dağ çalalım'' gibi bir şey mi yoksa bir patates mi yada bir cenaze mi, yoksa bir panda mı?
biraz et suyu ve bir patates eklersen al sana mis gibi bir yahni işte.
Dediğime pişmanım. Egzozda bir patates olmalı'' tarzında dendi,
Ona dedim ki, dinle oğlum… büyük bir patates al ve mayonun içine sok.
Kafana bir patates çuvalı düşerse sigorta şirketi kız arkadaşım olmanı umursamaz.
Bones sence, bir patates tüfeği ve bir fasulye silahı her inç karede aynı Fig Newtonları üretebilir mi?
saf olan büyükannem Anna Bronski,… bir patates tarlasının kıyısında çarşaf eteğiyle oturmaktaydı.