Примери за използване на Bir renk на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kötü bir renk.
Güzel bir renk verir.
Güzel bir renk.
Başka bir renk yoktu. Ve, bir haritayı yapmak için hiçbir isaretleyicide yoktu.
Нямаше други цветове и нямаше друг маркер да нарисувам карта.Sadece bir renk değişikliği istiyor.
Просто иска да смени цвета.Çok boktan bir renk.
Цветът е ужасен.Onlar herhangi bir renk, herhangi bir şekil ve boyutta olabilir.
Те могат да имат всякакви форми, цветове и размери.Salon için bir renk seçmeni istiyorum.
Искам да избереш цвета за главната стая.Biliyorsun, üstündeki gerçekten hoş bir renk.
Знаеш ли, цветът наистина ти отива.Harika bir renk.
Готини цветове.Üç yaşından sonra gözler sarımsı bir renk olur.
На тази възраст вече ще бъде оформен окончателно и цвета на очите.İlginç sen bilirsin tatlım, Çok üçkağıtçı bir renk.
Интересно. Цветът е твърде сложен, скъпа.Yüzeyde bir renk maddesiyle oluşturulan renkler.
Цветове положени върху повърхност с нанасяне на пигмент.Pantone her senenin sonunda yeni yıl için bir renk belirliyor.
Pantone разкриха кой ще е цветът на следващата година.Görüyor musun? Böyle bir renk yok.
Не ми харесва цвета ти.Özel bir renk kartelanız falan var mı?
Определени цветове ли имате предвид, Не?Sana göre iyi bir renk.
Цветът ти отива.Bu daha iyi bir renk.
Има по-добри цветове.Pekâlâ. Senin için iyi bir renk.
Добре, цветът е подходящ за теб.Ne, mavi dışında başka bir renk bulamadın mı?
Ти всъщност виждаш ли нещо друго освен цветове?
