Примери за използване на Bir servet на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Madencilik ve emlâkta bir servet yapmış.
Bu milli bir servet.
Uzun süreli birkaç tane müşterileri oluyor, ancak bir servet kazanıyorlar.
Caitlinnin babası ve ben bu partiye bir servet harcadık.
Bu buluşu ona mükemmel bir servet yapmıştır.
Yarınki kilise çekilişinde onlarla bir servet elde edebilirsiniz.
Baudelaireların hayatım için cidden büyük bir servet olabileceklerine gönülden inanıyorum.
ama gayrimenkulde bir servet yaptı.
geride inanılmaz bir servet bıraktı.
Bu paha biçilemez bir servet.
Annenizin ikinci kocası kendisine çok büyük bir servet bırakmış.
Bunlar milli bir servet.
Bay Semple öldüğünde büyük bir servet bıraktı.
İnsanlar bir servet kazanıyorlar. Evet.
Arabamın çalışması için bir servet gerektiğini söyledi.
Akemiye karşılık Seijuroya bir servet önereceğiz!
Bundan bir servet edineceğiz göreceksin.
Bu dünyevi bir servet değil.
Siz odunlardan bir servet kazandım ve hepsini Microsofta yatırdım!
Bir servet kazanabilirdim. Ama para kazanmam için para lazım.