Примери за използване на Boşluklar на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
İlaçlarımın değiştirilmesine bağlı olarak hafızamda boşluklar olduğunu kabul ediyorum.
Üzerine kemirmeye görünen çizgileri ölümcül boşluklar ve davetsiz sadakatsizliği.
Ama teoride boşluklar vardı.
Weaverın evraklarında büyük boşluklar bulundu.
Dosyayı enine boyuna inceledim, boşluklar var.
Ama sözleşme de boşluklar var.
Hafızandan aldığımız bilgilerde bazı boşluklar var.
Aksi halde bu boşluklar öğretmenler tarafından doldurulur.
Tomun ölümü, ardında bazı boşluklar bıraktı.
Bronzlaştırıcı arasında boşluklar var.
Ucuz Arak… Hafızamda boşluklar var.
Kimliğinizdeki boşluklar: Kim olduğunuzu ve hayatınızın anlamını yeniden belirlemelisiniz.
Bu da parkın tümündeki aktif hikâyelerin senaryolarında boşluklar yarattı.
Hatta 20 santimetre genişliğinde boşluklar vardı.
Arka kalkanlarımızda boşluklar var.
Mavi ve yeşille işaretlenmiş bütün bilgi kaynaklarının özgeçmiş kontrollerinde boşluklar var.
Yoğunluğu daha az alanlar bilyeler arasındaki boşluklar gibiydi.
Her şey parçalanmıştı, sanki vücudundan boşluklar geçiyordu.
Ağda kaybolduğu zamanlarda büyük boşluklar var.
Kemiklerdeki boşluklar.